İlla ısırması mı gerekiyor..?

Dünyada 110 milyon kedi, 89 milyon köpek, 52 milyon kuş, 15 milyon balık ve 9 milyon sürüngen evlerde besleniyor. Bu kategoride dünya lideri Polonya. Bu ülkedeki her yüz evden 42’sinde kedi köpek besleniyor. Ülkemizde ise evlerde 4 milyon kedi, 2 milyon köpek besleniyor. 2020 yılı sonu itibariyle dünya genelinde evde beslenen hayvanlar için 102 milyar dolarlık hayvan maması satışı gerçekleşmiş. İnançlarımıza göre ise hobi amacıyla evde hayvan beslemek mekruh. Ama caddelerimiz sokaklarımız kedi köpek gezdiren entellerle dolu..! Ve bu duruma ‘’Çağdaşlık’’ deniliyor.

Ülke genelinde sokaklarımızda yaşayan hayvan sayısı 20 milyon. Sahi sabah erken saatlerde yaya olarak hiç dışarı çıktınız mı? Çöplerin başında kümelenmiş köpekler dikkatinizi çekti mi? Kara kışın yaşandığı Erzurum’da şu günlerde özellikle okul çağındaki miniklerin okul yollarında ecel terleri döktüğünden haberiniz var mı? Oysaki ülkemizde 50 tane hayvan barınağı var ve birisi de Erzurum’da. Daha birkaç gün önce köpeklerin saldırısına uğrayan yavrucağın görüntüleri hangimizin vicdanını sızlatmadı?

Erzurum’da ne kadar başıboş köpek var bilemem ama şehirde köpeğin ne işi var ya hu? Yerel yöneticiler bu çocukların can güvenliğinden sorumlu değil mi? Neden bu sabilere bu yaşta köpek korkusu reva görülüyor? Bu yavrucaklara yazık değil mi? En azından şu zemheri de bu hayvanlar sokaklardan toplanıp, okul yolları güvenli hale getirilemez mi? Bu hayvanların aç kaldıkları zaman saldırmayacaklarını, en küçük hareketi tehdit olarak algılamayacaklarını kim garanti edebiliyor?

Kaldı ki, reisi cumhurumuzun da bu konuda kesin emri var. Hem iki cihan güneşi Peygamberimiz; ‘’Kim hayvanlara merhamet ederse, Allah’ta kıyamet gününde o kimselere merhamet eder’’ demiyor mu? O halde bu hayvanların dişlerini göstermeyecekleri barınaklara alınması ivedilikle yerel yönetimlerin asli görevidir. Demem o ki; Bir tedbir, bin sakatlığı önler. Şeyh Edebalı derki; ‘’İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’’.

Hatırlatmakta fayda var ki; ‘’Akıl sonradan ah çekmek için değil, düşünüp tedbir almak içindir’’.