Devlet kamu hizmetleri için sınırları içinde bulunan kişilerden kanunları esas alarak parasal değerler toplamaktadır. Bunun için de söz konusu kanunlara kişilerin uyup uymadıklarını kontrol maksadıyla denetimler yapmaktadır.
Buna göre vergi idaresinin kontrol yöntemleri yoklama, inceleme, arama ve bilgi toplama şeklinde olmaktadır. Bu yazımızda “vergi incelemesinden” bahsedeceğiz.
Devletin vergi incelemesinden maksadı ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu;
1- araştırmak,
2- tespit etmek ve
3-sağlamaktır.
Vergi incelemesini şunlar yapabilir; (1)Vergi Müfettişleri, (2)Vergi Müfettiş Yardımcıları, (3)ilin en büyük mal memuru veya (4)vergi dairesi müdürleri tarafından yapılır. Gelir İdaresi Başkanlığı’nın merkez ve taşra teşkilatında müdür kadrolarında görev yapanlar her hal ve takdirde vergi inceleme yetkisini taşımaktadır. Bunların dışında takdir komisyonları da kendilerine iletilen konularda vergi incelemesi yapabilir.
Vergi incelemesine girenler için önemli olan ilk şey vergi incelemesi yapanların kimlik tespitidir. Vergi incelemesi yapacak olanlar yanlarında memuriyet sıfatlarını ve inceleme yetkisini gösteren fotoğraflı resmi bir vesika bulundururlar ve gittikleri yerde işe başlamadan önce bu belgeyi ilgili kişiye sunarlar.
Kimler vergi incelemesine girer? Bakıldığında defter ve hesap tutmak, evrak ve vesikaları muhafaza ve ibraz etmek mecburiyetinde olan gerçek ve tüzel kişilerin vergi incelemelerine tabi olduğu görülmektedir.
Bir diğer önemli konusu ise ne zaman vergi incelemesinin yapılacağıdır. Buna göre incelemenin ne zaman yapılacağının önceden mükellefe haber verilmesi zorunluluğu yoktur.
İnceleme, neticesi alınmamış hesap dönemi de dahil olmak üzere, tarh zamanaşımı süresi sonuna kadar her zaman yapılabilir. Bu süre 5 yıldır ve kanunda nasıl başladığı ve bittiği belirtilmiştir.
Daha önceden inceleme yapılmış veya matrahın re`sen takdir edilmiş olması yeniden inceleme yapılmasına ve gerekirse tarhiyatın ikmaline engel olmamaktadır.
Vergi incelemeleri, esas itibariyle incelemeye tabi olanın iş yerinde yapılır. İş yerinin müsait olmaması, ölüm, işin terk edilmesi gibi zaruri sebeplerle incelemenin yerinde yapılması imkansız olursa veya mükellef ve vergi sorumluları isterlerse inceleme dairede yapılabilir.
Bu doğrultuda incelemeye tabi olanın lüzumlu defter ve vesikalarını daireye getirmesi kendisinden yazılı olarak istenir. İncelemenin dairede yapılması halinde istenilen defter veya vesikaları belli edilen zamanda mazeretsiz olarak getirmeyenler, bunları ibraz etmemiş sayılırlar. Haklı bir mazeret gösterenlere, defter ve vesikalarını daireye getirmesi için uygun bir süre verilir. Fakat burada dikkat edilmesi gereken husus defter ve vesikaların teslimi ve bunlara ilişkin sürecin yazılı olarak gerçekleştirilmesi gerektiğidir.
İnceleme sırasında lüzum görülürse, vergilendirme ile ilgili olaylar ve hesap durumları ayrıca tutanaklar ile tespit edilerek belgelenebilir.
Mükelleflerin itiraz ve farklı düşünceleri varsa bunlar da tutanağa geçirilir. Bu suretle düzenlenen tutanakların bir nüshasının mükellefe veya nezdinde inceleme yapılan kimseye bırakılması zorunludur.
Mükellefler tutanakları imzalamaktan çekindikleri takdirde tutanakta bahis konusu edilen olaylar ve hesap durumlarını ihtiva eden defter veya vesikalar, nezdinde inceleme yapılandan rızasına bakılmaksızın alınır ve inceleme neticesinde tarh edilen vergiler ve kesilen cezalar kesinleşinceye kadar geri verilmez. İlgililer her zaman bu tutanakları imzalayarak defter ve vesikaları geri alabilirler. Ancak bu defterlerin suç delili olmaması şarttır.
Ticaretle uğraşan söz konusu mükelleflerin vergi incelemelerine hazırlıklı olmaları gerekmektedir. Vergi incelemeleri maliyenin doğal hakkıdır. Çünkü varlık sebebi olan unsurları denetlemek asli işleri olan vergileri toplamak kadar önemlidir.
ÖNEMLİ BİLGİ NOTU: SAHTE REFERANSA KARŞI DEĞERLİ KAMUOYUNUN DİKKATİNE
Piyasada ve toplumda anne ve baba tarafından akrabam olması nedeniyle insanlara kendisini işadamı olarak tanıtan bir takım kişi veya kişilerin mevcudiyetini öğrenmiş bulunuyorum. Araştırmalarım neticesinde söz konusu kişi veya kişilerin ekonomist, kuyumcu, petrol işi yapan akaryakıtçı oldukları söylentisi ile hareket ettikleri tespit edilmiştir. Bu kişilerin herhangi bir esnaf odasına, ticaret odasına veya bir meslek kuruluşuna kayıtlı olmadıklarını öğrenmiş bulunmaktayım. Bu kişiler annem (Zekiye Çomaklı) ve babamın (Mehmet Nuri Çomaklı’nın) da isimlerini kullanarak üst düzey bürokratlara ve kamu kesimi ile özel kesime ulaşarak iş takibi yapmak veya iş alma çabalarında olduğu düşünülmektedir. Bu nedenle söz konusu kişi veya kişilere ilişkin şahsımın veya anne ve babamın herhangi bir referansı bulunmamaktadır. Üçüncü kişilere gelebilecek maddi ve manevi zarardan dolayı şahsım ve ailem mesul olmamakla birlikte bu kişi veya kişilerle karşılaşan kişilerin yapacakları yanıltıcı bilgiler neticesinde iletişim kurulması halinde tarafımıza ulaşmaları neticesinde gerekli resmi organlara başvuru yapılacağını kamuoyuna saygılarımla bildiririm. Doç.Dr. Şafak ÇOMAKLI
Yakup Atar 11 Yıl Önce
şafak bey, böyle birisi bana geldi ama hareketlerinden sahtekar olduğu belliydi, siz merak etmeyin bunlardan her ailede oluyor...
Deniz Y. 11 Yıl Önce
şafak hocam öncelikle yazılarınızı zevkle okuduğumu söyleyeyim, daha sonra da son uyarı notunuza ilavaten olarak; ankara'da eski belediye başkanlarından birisine sizin söylediğiniz şekilde konuşan birisine rastlamıştım, ama o başkan sizin işaret ettiğiniz kişi ise, onunla ilgili "bu adam sahtekar galiba" diyerek annenizi uyarmamı söylemişti. gerekirse size ulaşabilirim, ama olayın üstünden bir yıldan fazla zaman geçti...iyi çalışmalar dilerim...