Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir’in kişileri takdir edici anlatımlarını defalarca duymuşumdur. 
Bu şu demektir;
‘Yiğidi öldür ama hakkını yeme’ 
Güzel bir hususiyet. 
Ayrıca, 
Kıskançlığın, çekememezliğin önüne çekilen set, 
Özellikle Erzurum hastalığının tedavisine yazılan bir reçete demek. 
Bir başka ifadeyle de şöyle denir;
‘Marifet İltifata tabidir’ 
*
Geçtiğimiz hafta Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı’nın bütçesi görüşülüyordu. 
Aydemir, Bütçe görüşmelerinde Erzurum’un Enerji vizyonunu Plan ve Bütçe Komisyonu gündemine taşıdı. 
Erzurum’un yenilenebilir enerji kaynakları bazında önemli bir potansiyel barındırdığına işaret etti. 
 Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığının bu konuda güneş enerjisi potansiyeli gayet uygun Erzurum merkezli bir çalışma başlatmasını Bakanlıktan talep etti.
Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü bütçesi görüşmesinde, borla ilgili olarak Erzurum’da yürütülen çalışmalara dikkat çekti Aydemir.
Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) bünyesinde öğretim üyesi Profesör Doktor Hasan Türkez ve ekibi tarafından yapılan araştırmaları aktardı.
Aydemir ‘Erzurum Teknik Üniversitemizin 30’lu yaşlardaki dadaş meşrepli genç öğretim üyesi Profesör Doktor Hasan Türkez ve ekibi borun sadece enerjinin değil, sağlığın da kaynağı olduğuna dair bilimsel kanıtlar ortaya koymuşlardır. Sağlık alanında ortaya konulan gelişmeler bununla kalmayıp bor içeren antikanser ve nöron koruyucu ilaçlar için yürütülen araştırmalarda da olumlu sonuçlar alınmıştır.’ diye seslendi. 
*
Bu konu elbette çok önemli. 
Bazıları söyler durur;
‘Bizim üniversitelerimizde hocalar ne iş yapıyor’ diye. 
Bakın değil ülkenin dünyanın dikkatinde olan bir çalışmayı Erzurum yapıyor. Erzurum’un Teknik Üniversitesi’nden genç bir profesör ve ekibi yapıyor. 
Prof. Dr. Hasan Türkez ve ekibini tebrik ediyorum.  
Sayın Milletvekili İbrahim Aydemir’i de Erzurum’un değerlerini gündeme taşıdığı için kutluyorum. 
ETÜ’nün Rektörü Prof. Dr. Muammer Yaylalı’ya da teşekkür etmek gerekir. Rektör Hoca da üniversiteyi oluştururken başarılı bilim adamlarını seçerek bünyesine kattığı için.
*
Elbette hem Atatürk Üniversitesi’nde, hem de Erzurum Teknik Üniversitesinde başarılı çalışmalara imza atam bilim adamlarımız var. 
Ülkeye, hatta dünya ya meydan okuyacak boyutta çalışmalar yapılıyor hiç şüphesiz. 
İşte bu çalışmaları anlatmak, aktarmak, önemli mercilere taşımak gerekiyor. 
Bilim adamlarını teşvik etmek gerekli kılınıyor. 
Bu manada Atatürk Üniversitesi’nin yeni Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı da elini taşın altına koyanlardan. 
Bilim adamlarını teşvik edici  ödüller ortaya koyuyor. 
Atatürk Üniversitesi büyük bir üniversite.
Prof. Dr. Ömer Çomaklı kapasitenin farkında. 
Rektör Yardımcıları, 
Dekan ve Yüksek Okul Müdürlüğü atamaları gösteriyor ki, bir ekip ruhu ile yönetilsin üniversite.
‘Ben’ değil, ‘Biz’ olalım deniliyor. 
Bizde şunu söyleyelim;
‘Bir elin nesi var, iki elin sesi var’ 
Son söz; 
Atatürk Üniversitesi’nde de, ETÜ’de de işler iyi gidiyor çok şükür. 
Her güzel şey Erzurum için, ülkemiz için olsun…