Kaç zamandan beri tekrarlayıp duruyoruz: Eğer şehrinizin değerlerinden üretim yapıyor ve bu ürünü de ihraç ediyorsanız, işte buna hakiki ihracat denir.

Nitekim dün…

DAİB Başkanı Ethem Tanrıver de aynı görüşü dile getirdi, “İhracatın kalıcı ve sürdürülebilir olması için mutlaka üretim olmalıdır” dedi.

Doğu Anadolu İhracatçılar Birliği, her yıl yaptığı gibi 2021’in ilk günlerinde de basınla bir araya geldi ve geçen senenin kısa bir muhasebesini çıkardıktan sonra, yeni hedeflerini paylaştı.

Malum; 2020 küresel boyutta dünyayı alt üst eden Korona yüzünden, pekçok sektör açısından “kayıp bir yıl”dı.

İflaslar yaşandı, milyonlarca insan işsiz kaldı, yüz binlerce işyeri kepenk indirdi. Tabii ki bu, Türkiye’ye mahsus bir sorun değildi, bilakis en zengin ülkeler bile çok büyük savrulmalara gebe kaldı.

Buna rağmen Türkiye, başta ihracat olmak üzere birkaç sektörde, Koronayı fırsata çevirmeyi başardı.

Basın toplantısında etraflıca bir değerlendirme yapan DAİB Başkanı Ethem Tanrıver, Doğu Anadolu İhracatçılar Birliği’nin geçen yıl 2 milyar 68 milyon dolarlık ihracat yaptığını bildirdikten sonra, bu rakamın 2019’a göre yüzde 13 civarında arttığının altını çizdi.

Yani Koronaya rağmen Doğu’dan toplam 195 ülkeye yapılan ihracat artmış.

Sevindirici bir gelişme…

Lakin aynı güzel tabloyu üretimde göremiyoruz.

Hal böyle olunca da, yerli ham madde kullanılarak yapılan bir üretim, eğer ihraç olmuyorsa orda bir sorun var demektir.

Ethem başkan, bu hassas meselenin altını birçok kez çizdi ve gayet haklı olarak, “Ben sen yerine, biz demiyorsak, gücümüzü birleştirip daha büyük sermayeli şirketler ve üretim alanları kuramıyorsak anlayınız ki, bazı şeyler yolunda gitmiyordur. İlla da üretim, illa da üretim ve istihdam…

Erzurum; özellikle demir ve mermer başta olmak üzere birçok madenin bolca bulunduğu bir şehir…

DAİB’in toplamda üye sayısı her ne kadar 28 bin civarındaysa da aktif üyesi 8 bin 500 dolayında…

Tamam; her yıl yeni üyeler ve şirketler katılıyor ama sonuçta Doğu Anadolu üretim açısından yoksul bir bölge olduğu için 17 ilin toplam ihracatı ancak iki milyar doların biraz üstüne çıkabiliyor.

Yani çok düşük…

Başta hükümet olmak üzere, meseleyle mesul olan herkes ülkemizin daha fazla ihracat yapması için olağanüstü bir mücadele veriyor; bunu görmezden gelmek hakkaniyete sığmaz.

DAİB de gücü nispetinde istiyor ki, iki milyar doların biraz üstünde olan Doğu ihracatını en azından bu yeni yıl için iki buçuk milyar dolar seviyesine çıkarsın.

Samimiyeti de gayreti de buna delildir…

Fakat işin püf noktası, imalat ve üretimden geçiyor.

Başka ülkelerden ithal ettiğiniz parçaları montaj yapıp başka ülkelere ihraç etmek, kesinlikle bir ihracat olmuş olsa bile ideal olan, en az ithalatla en fazla yerli üretimi dış pazarlara satabilmektir.

Aynı zamanda kendisi de bir sanayici olan Ethem Tanrıver, tıpkı karınca misali safını ve tavrını net biçimde belirlemiş.

Üretim… İstihdam… İhracat…

Çok samimi bir yönetim kurulu ve yine çok bilgili, çalışkan ve özverili bir kurmay heyeti var.

Genel Sekreter Murat kardeşim her zaman olduğu gibi bu son toplantı için de dört dörtlük bir hazırlık yapmıştı.

1937 yılında rahmetli Mustafa Kemal Atatürk’ün kararı ve imzasıyla Erzurum’da kurulan bugünkü İhracatçılar Birliği’nin Doğu Anadolu şubesi, vizyon sahibi insanların omuzlarında yarınlara güvenle yürüyor.

Yolunuz açık olsun…