Şehirler ve coğrafyalara damga vuran, iz bırakan, vefatlarından sonra geride derinizler bırakan insanlar vardır. İşte Nusret Gedik amcamızda bunlardan biridir.

1923 yılında Tortumun bir köyünde dünyaya gelen, 1930'ların başında Hafız olan, ilk derslerini köyün imamından alan sonra Erzurum'a gelip resmi olarak açılmış bulunan Bakırcı Medresesinde Hafızlığını bitiren amcamız Cumhuriyetle yaşıttı.

Savaştan yeni çıkmış bir ülke. Ekonomisi, tarımı, hayvancılığı dibe çökmüş, insanların iş ve aş elde edip hayatlarını sürdürme dönemi. Erzurum bütün ustalarını kaybetmiş.. Ancak bu açık Kafkaslardan muhacir olarak gelip şehre yerleşen ustalar eliyle yeniden yeşermiş. Bu meslek kollarından biride kuyumculuk olmuştu. Çocuk yaşta ev geçindirme telaşına düşen Nusret'te kuyumcu ustasına çırak olmuştu.

1924 yılında Darul Hilafetil medreseleri kapatılınca Diyanet İşleri Başkanlığı Dokuz ilde Hafız Mektebi açmış, bunlardan biride önce Gacıroğlu Medresesi'nde sonra oradan Bakırcı Medresesine taşınan Erzurum Dar'ul Huffaz yani Hafız Mektebi aralıksız 1963 yılına kadar öğrenci yani hafız yetiştirmişti.

Nusret Gedik çocuk yaşta bu medresenin talebesi olmuş Müderris Sakıp Danışman ve Hafız Hüseyin Esengün hocadan ders alarak hafızlığını bitirmişti.

Hafız Nusret bir taraftan da kuyumcu Sadullah Ustanın yanında çıraklık, kalfalık yaparak usta olmuştu. Bir gün Sadullah Candan Ustamın kuyumcu dükkanına gelen Tazegüllü Fevzi Efendi hoca Hafız Nusret'in Kıraat dersi de alması gerektiğini bunun için Üç Kümbetler civarına emeklilik sonrası yerleşen Tabur İmamı Hasan Efendiden ders alması gerektiğini Sadullah Ustaya söylemiş , ustanın onayından sonra artık Hafız Nusret Kurra Hafız Hasan Efendiden Kıraat dersleri almaya başlamış ve bu çalışma tam üç yıl sürmüştü.

Hafız Nusret güzel sesli ve usulüne göre okuduğu Kur'an-ı Kerimi kısa zamanda Erzurum da dinlenilir olmuştu.

Erzurum'daki geleneğe göre ilk Kuran Okumaya Cennetzade Camiinde başlamış ilerleyen yıllar Cedit, Şafiiler, Lalapaşa, Zeynal, Gürcükapı camilerinde 60 yıldan daha fazla sürecek özellikle Ramazan aylarındaki mukabele okumalarına başlamıştı.

Dönemin ünlü hafızları Lala Paşa İmamı Hırtızlı Hafız Mehmet Hoca, Gürcükapı Cami İmamı Hüseyin Esengün sonra oğlu Yusuf Esengün, Derviş Ağa Cami İmamı İbrahim Efendi, Nazif Şehitoğlu gibi hafızlarla şehrin kuran bülbülleri olmuştu.

Bu arada 1942 yılında askere gitmiş 1946 yılında terhis olmuştu. Askerdeyken Yüzbaşının Kuran okuduğunu öğrenmesi sonucu Etimesgut Camisinde Cuma günleri güzel sesiyle Kuran okuduğunu göz yaşları içinde anlattığında beni de etkilemişti.

1946 yılından sonra Erzurum'a yelen Hafız Nusret açtığı kuyumcu dükkanında ticaret yapmaya başlamış yine her Ramazan ayında Lalapaşa, Ayazpaşa, Zeynal, Gürcükapı camilerinde mukabele okumayı 1987 yılına kadar sürdürmüştü.

İlerleyen yıllar kuyumcu dükkânını oğullarına bırakan Nusret Amcamız emeklilik hayatına başlamıştı.

Gazi Ahmet Muhtar Paşa Ortaokulundan öğrencim olan Furkan Gedik'in yanına arada sırada uğrar eğer Nusret Amcamız dükkâna gelmiş ise yaklaşık bir, iki saat sürecek sohbete başlar geçen yıllarda yaşadığı hatıraları dinler notlar alırdım.

Hafız Nusret aynı zamanda Cumhuriyetin başından günümüze kadar geçirdiği sosyal, kültürel değişimlere tanıklık etmiş, özelde Erzurum'daki değişimleri bire bir yaşamıştı.

Erzurum'daki zengin ailelerin Ramazan da evlerinde nasıl hatim okuttuklarını, iftar sofralarını, sofralardaki sohbetleri ve teravih sonrası muhabbetleri,Pazar günleri Cirit meydanındaki cirit oyunlarını anlattığında; geçmişte Erzurum'da müthiş bir kültür zenginliğinin olduğunu bizlere aktarıyor olması ciddi önemeliydi.

1930-1960 arasında Erzurum merkezde yüzlerce hafızın yetiştiğini bunlara köy ve kasabalardakilerin ilavesiyle bu sayının daha da artacağını amcamızın anlatımlarından ve benim şahsi araştırmalarımdan çıkarmış olduğumu ifade edebilirim.

Nusret Amca 50'den fazla kuyumcu ustası yetiştirmiş, güzel sesiyle camilerde Kuran okumuş, örnek bir Dadaş olmuştu. 19/04/2019 tarihinde hakkın rahmetine kavuşan Hafız Nusret Gedik amcamızı uzun yıllar Kuran Okuduğu Lalapaşa Camiinden ebedi istirahatgâhına uğurladık...