Jandarma Teşkilatı 185 yıl önce yani Hanedan-ı Ali Osman zamanında kurulmuş.

Cumhuriyetten epey sonra da “Jandarma Genel Komutanlığı” adıyla yeniden yapılanmış ve kırsalda devletin eli, kolu, gören gözü olmuş.

Jandarma Teşkilatı, bir dönem hiç de sevimli olmayan sıfatlarla anılır olmuş ahali arasında…

Ve fakat geçen zaman içerisinde jandarma, ülkenin güvenlik dinamiklerinden biri haline geldi.

Kentle kırsal arasında köprü oldu, suça ve suçluya yol vermeyen azgın bir nehre döndü.

Kelimenin kökeni aslında Farsça’da “candar”dan gelmesine karşın zaman içerisinde bu, Fransızca “jandarma”ya dönüşmüş.

Neyse konumuz dil bilgisi değil…

Dede ile torun ormandaki kulübelerinde mahsur kalmışlardı.

Bir yanda yağan kar, diğer yanda dalları kıran fırtına…

Dede için olmasa bile torun için bu hava korkutucu…

Rüzgar öyle şiddetlidir ki, kulübenin küçük camları kırıldı kırılacak…

Torun korktukça büsbütün dedesinin sinesine sarılıyor.

Dede korkudan ari, dede mutedil…

Torununu teskin ediyor:

“Yavrum korkma… Bu havada buraya ancak kurt gelir… Şayet kapıyı, duvarı döven bu kurt değilse, jandarmadır.”

Jandarma…

En olmaz, en imkansız ve en namüsait şartlarda vatandaşın yanında olur.

Jandarma…

Aynı zamanda, maşeri vicdanın urbaya bürünmüş halidir.

Jandarma…

Sadece kolluk kuvveti değildir…

Jandarma…

Öğretmendir, yol gösterendir, ustadır da aynı zamanda…

185 yıl önce Batı’dan alınan bir modelle kurulmuş bir teşkilat olmasına karşın, esasında Türk Jandarması bir rol modeldir.

Vatandaşın huzuru, refahı, güvenliği için bir teminat olduğu gibi niyetini bozmuşların da karabasanıdır.

Bu vesileyle, Jandarma Teşkilatımızın 185. yılını canı gönülden tebrik ediyor, bu ocakta görev yapan erinden paşasına kadar tüm jandarmaların, ayaklarına taş değmemesini Mevla’mdan niyaz ediyorum.

Gururluyuz,

Çünkü:

Türk Jandarması, bugün kurtların bile dolaşmaktan ürktüğü yerlerde devriye geziyor.

Bu ülkede, kapısı ve camları kırılmaya gelen bir kulübe yoksa ve o torun korkusuzca uyuyorsa…

Sebebi:

Şerefli Türk Jandarmasıdır…

Mübarek Kurban Bayramınız kutlu olsun.

Canımızın bir yarısı Gazze’deyken, orada katledilen masumları gördükçe; Allah aşkınıza, hangimizin kavurmaya iştahı gelecek, kim nasıl bayramı bayram tadında idrak edecek…

Ne olur…

Bir bizim jandarmamıza bir de dünyanın jandarması Amerika’ya nazar edin hele…

Hangisi huzurun meleği, hangisi cehennemin zebanisi…