Miladi takvime göre Ocak ayını, halk takvimine göre de karakışı yaşadığımız şu günlerde özellikle Erzurum’da hayat donmuş vaziyette. Gece gündüz sıcaklığı sıfırın üstüne hiç çıkmayan kentte, ne ticaretin tadı var ne de hayatın..! Rakım olarak dünyanın en yüksek yedinci kenti olan Erzurum’da gözün görebildiği her yer ve her şey bembeyaz. Şubat ayının başlarında havaya, ardından suya ve son olarak toprağa düşecek olan cemrelerle hava yumuşasa da yazın gelmesi Erzurum’da çok da kolay değil. Bunun içindir ki derler ki; ‘’Erzurumlunun üç korkusu, Kış, Rus ve Ramazan’’.

Coğrafi konumu nedeniyle karasal iklime sahip olan Erzurum’da, Palandöken’de bambaşka bir hayat daha doğrusu masalsı bir hayat yaşansa da kentte adeta çile çekiliyor. Özellikle ekonomik alanda kış aylarında hayatın durduğu kentte, ecdadın tarihteki ilk teşvik yasasını Erzurum için uyguladığını sanırım bilmeyen yoktur. Hem de üstüne bir beddua ekleyerek..! Şehrin merkez ilçelerinden birisi olan Yakutiye’de bulunan Lalapaşa caminin duvarına asılan dönemin padişahı IV. Mehmet imzalı kitabeye göre, iklim şartlarından dolayı, Erzurum’dan vergi alanlar için lanet okunuyor…

Ülke genelinde ekonomik durgunluğun yaşandığı şu günlerde Erzurum, bu durgunluğu çok daha fazlasıyla yaşıyor. Özellikle ticari alanda durum her geçen gün daha karamsar bir hal alıyor. Yaşanan bu durum ise, bir başka büyük soruna insanları göçe zorluyor. İşsizliğin günbegün arttığı il’de durum ne yazık ki vahim. Erzurum siyasilerinin artık harekete geçme zamanı geldi de geçiyor. Gidişata balkırsa, yarın bile çok geç olabilir.

31 Mart seçimleri için harcanan enerjinin, şehrin içerisinde bulunduğu vahim durumdan kurtulması için harcanması çok daha mantıklı olsa gerek. Asırlar önce uygulanan teşvik yasasının güncellenmesi, en azından alınan nefesin bile havada donduğu bu kente, insanların kalması için sebepler oluşturulması elzem görünüyor. Aksi halde, yapılacak yerel ya da genel seçimler, koltuklardaki isimlerin değişmesinden başka bir işe yaramayacak..!

Sözün özü; şehrin seçilmişlerinin mecliste el kaldırıp, indirmek dışında çok daha fazla gayret göstermeleri gerekiyor. Çünkü; bu 7 bin yıllık soğuk kenti kaybetmek, Anadolu’yu kaybetmektir.

Netice olarak; şu günlerde, Erzurum’un tadı da yok tuzu da..!

Siyasilerimizin bilgisine...!