Ülkenin batısıyla doğusu arasındaki fark nedeniyle, ülkenin doğusundan insanlar, kaçmak için fırsat kollar.

TÜİK verilerine göre; Son 10 yılda Erzurum’dan göç edenlerin sayısı 39 bin 936 kişi, 2024 yılında ise bu sayı 4 bin 988 kişi. Ve ne yazık ki doğu ile batı arasındaki nüfus farkı sürekli açılıyor. Kim ne derse desin en büyük sebep, kış...

Allah, hayatın her alanında kolaylığı tercih etmemizi ve zorluklardan uzak durmamızı ister. Buradan hareketle dinimizin emirlerine uygun olarak, ibadetlerde olduğu gibi hayatın her alanında kolaylaştırıcı olmak gerek. Bakınız ayetler ışığında kolaylıklarla ilgili birkaç örnek vereyim;

1- Suyun bulunmadığı durumlarda teyemmüm edilmesi,

2- Yolculuk esnasında namazın iki rekât kılınması,

3- Ayakta namaz kılınamadığı durumlarda oturarak, yan yatarak veya sırt üstü kılınması,

4-Rükû ve secde etmeye gücü yetmeyen için ima ile namaz kılınması,

5- Hasta veya yolculuk hâlinde sonradan tutmak kaydıyla orucun yenilebilmesi,

6- Kadınların özel hallerindeki kolaylıklar… Uzatmayayım daha onlarca kolaylık bu dinin emirleri arasında yer alır. Bunları ben söylemiyorum, açın Allah’ın kitabını ve bakın ki daha ne kolaylıklar var. 

Ve yine Allah resulü, ‘’İki seçenek arasında tercih yapma durumunda kaldığınızda, en kolay olanını tercih ediniz’’ diye asırlar öncesinden uyarır. Dolayısıyla evimizde, işyerimizde, çevremizde, yaşadığımız hayatta, bireylere kolaylık göstermeli ve hayır dualarını almamız gerekir. Bu insan olmanın şartıdır. Malum Erzurum, rakımından dolayı uzun ve sert kışların yaşandığı bir coğrafya. Kış aylarında mesai saatlerinde, okul giriş çıkış saatlerinde esneklik sağlanamaz mı?

Mesela; sabah 8 buçukta başlayan mesai 9 buçukta başlasa kim ne kaybeder? Sabahın en soğuk saatlerinde değil de bir saat sonra işe, okula gidilse zarar mı edilir? Engelli insanlar, küçük çocuklar ve bu şehirde yaşayan herkes sabah soğuğunu yemese kötü mü olur? Bu şehri yönetenlerin hiç mi yetkileri yok, hiç mi ahalinin derdiyle dertlenmezler ki, bu şehrin insanlarına hayatı kolaylaştırmazlar?

 

Hayatın kitabını okursanız göreceksiniz ki Allah, ‘’Akletmez misiniz’’ der. ‘’Verilen akıldan hesaba çekileceksiniz’’ der. ‘’Allah insanlara zulmetmez, aklını kullanmayan insanlar kendine zulmeder’’ der. Bütün bu uyarılara rağmen bu zulüm, fıtrata aykırı yaşamak niye? Diyorum ki; Ramazan ayında mesai saatlerinde değişiklik yapılabiliyorsa, kış aylarında hayata sadece bir saat geç başlamakla ne kimse zarar eder, ne de kimse günaha girer?

Yaradan diyor ki; ‘’Her zorlukla beraber, elbette bir kolaylık vardır’’.