Yasama, yürütme ve yargı başta olmak üzere her alanda ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkarmayı hedefleyen Türkiye, yeni bir seçimle, yeni bir yönetim sistemine geçmenin arifesindedir.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile Meclis, kanun çıkarma konusunda tek merci haline gelecektir.

Cumhuriyetin ve demokrasinin özünde güçler ayrılığı vardır.

Meclis, kanunları çıkarıp, denetim görevini yapacak, hükümet bu kararlar doğrultusunda ülkeyi yönetecek, yargı, bu kanunlarla adaleti sağlayacaktır.

Yasama ve yürütmenin dengede olduğu bir ortamda, yargının tarafsız ve bağımsız işlerliği sağlanacaktır.

Türkiye, bulunduğu coğrafya, temsil ettiği değerler ve sahip olduğu kadim tarih itibariyle, her daim saldırıların hedefinde olmuştur.

Yeni Türkiye, kendisine yönelik saldırıları karşılayabilecek, askeri ve diplomatik güce sahip bir ülkedir.

16 yılda 3,5 kat büyüyerek, ekonomi alanında kararlılığını göstermiştir.

Yeni ekonomik hedefler; önümüzdeki dönemde, iki kat büyüme kaydetmek ve dünya ülkeleri ekonomi sıralamasında ilk 10'a girmektir.

Türkiye, bu konuda maliye ve para politikalarında istikrar ve disiplinli bir şekilde hareket ederek, hedeflerine ulaşmakta kararlıdır.

Güçlü bir Türkiye görmeye tahammül edemeyenlerin, Türkiye'nin ileriye doğru attığı her adımda, kur silahını kullanmaları, Türkiye'nin istikrarlı politikaları karşısında başarılı olamayacaktır.

İçeride ve dışarıda terör örgütlerinin, dış güçlerin, Türkiye'nin ekonomi politikalarını sabote ederek, Türkiye'nin yükselişini durdurmaya çalışmaları, gerçekleşmesi imkansız bir hayalle sınırlı kalacaktır.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, dünyanın içinden geçtiği büyük dönüşümde, Türkiye'nin hedeflerine ulaşması noktasında büyük bir imkandır.

Artık, Türkiye'nin önünde yeni bir dönemin kapıları aralanmış, Türkiye şahlanışa geçmiştir.

Yeni Türkiye'nin inşasında, erdem, irade ve cesaret prensipleri esastır.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan konuyla ilgili şu ifadeleri kullanmaktadır: “Bu üç prensip, 2053 ve 2071 Türkiye’sine yürürken yolumuza çıkan, çıkartılan engelleri aşmamızı sağlayacak en önemli hasletlerimiz olacaktır, çünkü iradesi olmayanı idare etmek kolaydır.

İrade, kararlılıktır, sebattır, doğru bildiğin yoldan ayrılmamaktır. İrade, saldırılar karşısında yılmamak, boğun eğmemektir. Erdem ise, her şeyin giderek yozlaştığı bu çağda ahlak, sadakat ve merhamet çınarlarına sarılmaktır. Erdem, kısa vadeli çıkarlar için adalet ve hakkaniyetten taviz vermemektir. Erdem, mazlumun elinden tutmak, garibin hal ve hatırını sorabilmektir. Cesaret de, savunduğun tüm bu değerler uğruna mücadele etmeyi, gerekirse canını vermeyi göze almaktır. Bu üç değeri taşımayanların ülkemize ve milletimize verebilecekleri hiçbir şey yoktur.”

24 Haziran bir fırsattır.

2023, 2053 ve 2071 vizyonlarının hayata geçirilmesinde milattır.

Türkiye'yi yönetmek, yaptıkları yapacaklarının teminatı olan, hizmet siyaseti anlayışını şiar edinmiş, bir Müslümana yakışır şekilde İslam dininin usul ve gereklerini yaşayan ve yaşatanların işi olmalıdır.

Türkiye için, demokrasi için, hak ve özgürlükler için, ekonomi için, kalkınma için, vakit, birlik ve beraberlik vaktidir...

Vakit, Türkiye vaktidir...