Hani Erzurumlu Emrah, “Hâk-i der-i dildârede gerçi fukarâdır / Ammâ şuarâdır.”

Tevazu gösterip. (Manada belki fukarayım, ama şairim) demiş ya…

Bu sabah çıkan valilerin atama kararnamesi, bana hem Emrah’ın bu dizelerini hem de eski Erzurum valilerinden değerli bir devlet adamı olan Sebahattin Öztürk’ün bir sözünü hatırlattı.

Sebahattin Bey demişti ki, “Oldum olası Erzurum’un önemini bilirdim de ne zaman ki buraya vali oldum, işte o vakit Erzurum’un devlet nezdindeki yerinin ne kadar değerli olduğunu bizzat müşahede ettim.”

Son yıllarda uygulama değiştiyse de devletin genel teamülü şöyleydi:

Erzurum’a ilk defa valilik yapacak biri atanmaz, en az on on beş yıllık valilik tecrübesi olan biri gelir ve buradan sonra da illa ki Erzurum’dan daha büyük bir şehre vali olarak giderdi.

Çünkü Erzurum garnizon merkezi, üniversite şehri, jeopolitik açıdan hassas bir il…

Kırk yıla dayanan meslek hayatımda, bu hususta gördüğüm şu oldu, (bir iki istisna hariç) Erzurum’a asla çalakalem bir vali ataması yapılmadı.

Bunun en isabetli örneklerinden birisidir, bu son kararname…

Dokuz ilin valisi görevden alınıyor, on ilin valisi yer değiştiriyor.

Ama Erzurum kararnamede yok.

Yok…

Çünkü: Erzurum’un hakikaten iyi bir valisi var.

Okay Memiş, naif bir insan olduğu kadar, çok çalışkan bir vali, adil bir yönetici, kapısı halka açık bir bürokrat, masada oturup ahkam kesmek yerine gün boyu bizzat halkın içinde olan bir kişi…

Diyelim ki bu kararnamede Okay Bey, terfi ederek de gitmiş olsaydı, inanız ki Erzurum adına bir kayıp olurdu.

Tamam; hoş demiyoruz ki Okay Memiş emekli olana kadar Erzurum valisi olsun.

Dediğimiz şu: Okay Memiş en az iki yıl daha Erzurum’da kalsın ki, hem planladığı işleri bitirsin hem de devlet-vatandaş kucaklaşması akamete uğramasın…

Çok az vali vardır ki, çocukların istedikleri zaman ulaşabildikleri bir abi ve amca olsun, yine çok az vali vardır ki fakir fukaranın isimsiz kahramanı ve dostu olsun…

Ve bütün bunları bir yerlerden aferin almak için değil, içinden geldiği için yapsın…

Kavgacı değil yapıcı…

Sorun varsa çözüm de var anlayışını öyle içselleştirmiş ki, hiçbir mesele sumen altına itilmiyor.

Erzurum, vali Okay Memiş’le hatırı sayılır hizmetler gördü.

Kurumlar arası uyum en çok bu dönem yaşandı.

Haklarını yemeyelim, milletvekilleri de Vali Bey’i müşkül duruma sokacak her türlü davranıştan imtina ettiler; bilakis Ankara’da yürütülen işleri samimi biçimde takip ettiler.

Keza başta büyükşehir belediye başkanı Mehmet Sekmen olmak üzere, AK Partili belediye başkanları da hem yanında oldular hem de destek verdiler.

Ezcümle…

Hükümet son derece isabetli bir karar atarak, vali Okay Memiş’i Erzurum’da tutmakla bu şehir için hayırlı bir hizmet yapmıştır.