Hükümet; ne vakit memura, işçiye, emekliye zam yapılacağını duyursa daha zamlı ücretler belli olmadan piyasada fiyatlar fırlıyor!

Özellikle de marketlerde…

Bir gün önce 15 lira olan bir ürün, ertesi gün 35 liradan satışa çıkarılıyor!

Hiç kuşku yok ki hükümet; bu karaborsacı, faizci, tefeci, fırsat düşkünü ve açgözlü güruhla hukuki mücadele ediyor..

Misal; çok ağır mali cezaların uygulandığını haberlerden izliyoruz.

Buna rağmen…

Bu o güruh, niye yine bildiğini okumaya devam ediyor?

Cevap:

Ya uygulandığı söylenen mali cezalar palavra… Yani kamuoyunun gazını almaya dönük bir algı operasyonu…

Ya da gerçekten uygulanan bu mali cezalar, o firmalar için devede kulak kabilinde olduğundan, cezayı ödüyor ama fırıldağını çeviriyor.

Ekonomiden zerre miskal anlamadığımı beni tanıyanlar bilir…

Bu sebeple ekonomiden anlayan biri bana izah etsin.

Bu neyin nesidir, nasıl bir döngüdür?

Aynı gemide olduğumuz halde birileri o gemiyi batırmanın derdinde…

Halbuki biliyor:

Gemi battığında, o da boğulup gidecek.

( Zahir ellerin altında cankurtaran simitler ve botlar var. )

Şu halde bu inat, bu ısrar, bu aymazlık niye?

Bu güruh mu çok güçlü, devlet mi çok zayıf?

Hakikaten ikna olmama faydalı bir cevaba muhtacım…

İnanılır gibi değil…

Komplo teorilerine prim veren biri olsaydım, anında şu teşhisi koyardım:

Hükümet, o güruha diyor ki hazırlığınızı yapın yakında maaşlara zam yapacağız. Dilediğiniz gibi fiyatları şişirin!

Zamlı maaş daha çalışanın hesabına yatmadan piyasa vampir gibi emiyor!

Hükümete sesleniyorum:

Mademki mali cezalar bu vampirleri durdurmaya yetmiyor, o halde başka hukuki başka yollara niye başvurmuyorsunuz?

Misal; o sahtekarları ticaretten men edebilir, mal varlıklarına el koyabilir, sorumlularını hapse tıkayabilirsiniz.

Kıçı kırık fenomenlere( haklı olarak ) yargının neler yaptığını gördük.

İş, o gıda kartellerine gelince mi akan sular duruyor, yargı tükeniyor?

“Ben ne söylüyorum tamburam ne çalıyor.”

Tam da bu…

“Fiyatlar artmasın bize de zam yapmayın” diyen milyonlar, ne yazık ki intizar ediyor…

Ve lakin piyasada iyiliğe, güzelliğe ve merhamete dair en küçük bir kıpırdanma yok!

Yahu birader, bir gün içerisinde aynı ürüne iki kere zam yapılır mı?

Evet; ülkemizde yapılıyor.

İnanmayanlar o üç harfli marketlere gitsin…

Bu şartlarda asgari ücretin bırakın 17-18 bin liraya çıkarılmasını 50 bin lira olsa ne yazar!

Değil mi ki salçanın kutusu da 200 lira olur!

Yok…

Bu işte bir yanlışlık var, ama nerede?

Yedi düvelle karşı aslanlar gibi mücadele eden bu koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti, dört tane melun tefeciyle baş edemiyor demesin kimse bana…

Çünkü:

İnanmıyorum…