Merhum Erbakan’ın meşhur bir çıkışı vardı, bilir hemen herkes:

“Banane Amerika’dan!” diye…

Şimdi gündeme bakıyoruz da; herkes ABD’deki başkanlık yarışının sonuçlarını ve Biden’in Türkiye’ye bakış açısının nasıl şekilleneceğini konuşuyor…

Şimdi!

Hep birlikte “Banane!” diyelim tamam; ama içini ve altını doldurmadan böyle bir hüküm cümlesi kurmak da, safdillikten öteye gitmez doğrusu…

Örneğin, Çin…

ABD’deki seçimlere ve sonuçlarına dair herhangi bir strateji geliştirmiyor mu zannediyorsunuz?

Ya da Rusya’nın, Biden’in Ocak ayında oturacağı başkanlık koltuğu için şimdiden tedbir almadığını mı düşünüyorsunuz?

Hatta ve hatta Suudi Arabistan bile ABD’nin yeni başkanının başına bela olacağı görüşünde…

Öyle olmasa…

Suudi Arabistan, 30 Ekim’de meydana gelen İzmir depremi dolayısıyla Türkiye’ye insani yardım malzemesi göndermek için 8 gün bekler miydi hiç?

Evet, bunun adı bir nevi yanaşmadır; çünkü Suudi kraliyet ailesini perişan etmeye yarayacak Kaşıkçı cinayeti dosyası Türkiye’nin elinde bulunuyor ve Suudi Kral, ABD’nin yeni Başkanı Biden’in bu dosyayı açacağını çok iyi biliyor…

Gelelim Rusya’ya…

Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ hamlesiyle ilgili sürece ne oldu da birden bire müdahale etti Rusya, hiç düşündünüz mü?

Aslında Rusya başından beri bu sürecin içerisindeydi; bir yanda Ermenistan’daki batı hayranı Paşinyan’la hesaplaşırken, diğer yandan da birlikte hareket ettiği Türkiye’yi ve Azerbaycan’ı da yanına çekmiş oluyordu…

Neden?

Neden olacak, ABD’deki yeni dönemi hesaba katıyordu da, ondan…

Görüyor musunuz?

Bu ve buna benzer daha birçok ülke örneği verilebilir ABD’deki seçimler için… Dolayısıyla ABD’nin bir takım hesapları olduğu gibi, ABD dışındaki ülkelerin de bu duruma karşı geliştirdikleri ve geliştirecekleri hamleleri var kuşkusuz…

Yani?

Yanisi şu:

“Banane Amerika’dan!” diyebilmemiz için en doğru yerde en doğru hamleleri yapıp, artık “oyun kurucu” bir ülke olduğumuzu tüm dünyaya göstermemiz gerekiyor…

Peki, doğru yolda mıyız?

Evet, doğru yoldayız…

Yeter ki, birlik ve beraberliğimizden ödün vermeyelim!

Yeter ki, kendimize ve ülkemize olan inancımızdan, güvencimizden bir şey kaybetmeyelim…

Göreceksiniz!

O günler de gelecek ve hepimiz hep bir ağızdan: “Banane Amerika’dan!” diye işte o zaman bağıracağız…

Bekleyelim, görelim…