Aynı bedenler, aynı yaratılış şaheserleri ve dünyaya gelişleri ve gidişleri bile aynı, kimse ebedi değil; değil ama bir başka çok net sorun var!

İnsanoğlu önce kendi bedenini ikiye böldü, kimi sağı, kimisi sol tarafını kutsal buldu, diğer tarafını sevemedi!

Sonra ırkını ayrı ve özellikli buldu, diğer ırkları sevmedi!

Bir kısmı, siyah deriliyi, bir kısmı sarı deriliyi bir diğer kısmı beyaz ırka düşman oldu! Oysa Barbara Cartland’ın da dediği gibi herkesin damarlarında dolaşan kan kırmızıydı!

Herkesin ve her rengin duyguları, yaraları, acıları, ihtiyaçları vardı! Bir kısmı diğerlerinin yaralarına tuz bastı!

Kimi dindar, kimisi dinci, kimisi ateist, kimisi deist oldu! Aynı dine inanıp yüz ayrı gruba inanan oldu!  Oysa herkesin dini, inancı, hayatındaki inanma inanmama hakkı kendindeydi! Kimsenin kimse üzerinde şuna benim gibi inanacak, şunu benim gibi yapacaksın deme hakkı yoktu! Tartışmadan, ötelemeden, bölüp uzaklaştırmadan, düşünceni söylersin, inanan inanır, inanmayan inanmaz.

Dinler tatmin etmedi olacak ki; mezheplere ayrıldılar! Yetmedi, tarikatlara, cemaatlere, hatta bunların kollarına bölündüler. Bunda din adamları çok etkili oldular, ayrılığı körüklediler, karşı tarafı hep kafir diye etiketlediler!

Hristiyanlar mezheplere bölündüler, birbirlerini kafir ilan ederek işkence ettiler, savaştılar, öldürdüler!

Müslümanlar mezheplere bölündüler, birbirlerini kafir ilan ettiler ve parçalandıkça parçalandılar. Savaştılar, birbirlerini öldürdüler.

Ve hepsi de bunları Allah’a daha yakın olmak için yaptılar, kimileri Allah adına yaptıklarını düşündüler.

Suyun bu yüzündeki, suyun karşısındakini kıskandı, düşman oldu, kasabanın altındaki hane halkları köyün ormanlık alanında yaşayana düşman oldu.

Kuzeyde yaşayan, güneye, batıda yaşayan doğuluyu kendinden ayırdı!

Ayıra ayıra böle böle, bölüne bölüne kendisi gibi inanmayan, kendisi gibi düşünüp yaşamayanlara karşı çıkan düşmanlar edindi, insanoğlu kendisine!

Siyasi liderlere kapıldılar, komşusunu, kardeş kardeşini düşman ilan etti. Kaç tane siyasi görüşlerinden, din, cemaat görüşlerinden, mezhep takıntılarından dolayı konuşmayan akraba, arkadaş, kardeş biliyorum; korkunç boyutta!

Oysa Allah bize; “gruplara ayrılmayın(Enam 159) ve “Sizleri tanışasınız diye kavimler halinde yarattık(Hucurat 13), “Din adamlarının sözlerine değil, gönderdiğimiz kitaba bakın(Tevbe 31) anlamında ayetler göndermiş. Okumazsak göremeyiz, bilemeyiz ve ayrıldıkça ayrılır, bölündükçe bölünür ve düşman oldukça daha çok düşman oluruz!

Ben bir insanım; bir yanda benim yarım, ırkı, dili, dini, mezhebi, siyasi görüşü başka olan da benim bir yanım! Ben iki yanımdan bir insanım!

Gerisi duvar!