“Halkçılıktan dem vurup, halktan bir o kadar uzakta duran yapıya ne denir?”

Elbette ki CEHAPE!

CEHAPE dedik, çünkü günümüzdeki şekliyle bu partinin CHP ile hem de hiçbir ilgisi yok!

Eskiden de kongreler olur, seçimler yapılır, il ya da ilçe başkanları belirlenirdi; bunlar gayet doğal şeylerdi CHP’de… Ve hatta denilebilir ki; en sükût, en sakin ve en keyifli kongreler de CHP’de yapılırdı…

Ama şimdi bakıyoruz da…

CHP’nin kongrelerinde kadına bile saldırılır olmuş artık!

Yazık, çok yazık!

Erzurum’daki “muhalefet anlayışı” hava muhalefetinden öteye gidemeyen bir partiye tam bir hareket, tam bir renk ve canlılık gelecekken, birileri buna fırsat vermemiş!

Adaylardan birisi, yani mevcut başkan 55 oy almış…

Meslektaşımız Orhan Bozkurt ise, 50 oy…

Hadi seçimdir, “tercih meselesidir” diyelim ve meseleyi geçiştirelim de, başkanlığa aday olan Orhan Bozkurt’un çirkin bir saldırıyla karşı karşıya kalmasına ya ne diyelim?

“Böyle şeyler olur” mu diyelim?

“CHP’dir, ne yapılsa yeridir” mi diyelim, ne diyelim?

Bize sorarsanız bu seçimin bir tek galibi var, o da mevcut başkanın aldığı 55 oya karşın 50 oy almış olan Orhan Bozkurt’tur…

Onca baskıya…

Onca yakışıksız propagandaya…

Ve üstüne üstlük bir de linç edilmek istenmesine rağmen…

Pekii!

Bu seçimin kaybedeni kimdir?

Çok açık değil mi?

Bu seçimin kaybedeni Cumhuriyet Halk Partisi’dir…

Bu seçimin kaybedeni demokrasidir…

Ve eğer ki olup bitene göz yumar, sesini de çıkarmazsa, bu seçimin bir diğer kaybedeni ise, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu olacaktır…

Hülasa…

Orhan Bozkurt’un ve dahi saygıdeğer eşinin uğradığı çirkin saldırıyı kınıyor; bu işte emeği, parmağı, tırnağı ve dahi cırnağı olanları ise, kamuoyunun aklına, fikrine ve irfanına havale ediyoruz…

Orhan Bozkurt’a gelince…

Bu seçimi bilesin ki sen kazandın Bozkurt!

Çünkü meselenin geldiği noktada rakamların da, rakamsal üstünlüğün de hiçbir anlamı yok artık…

Ve bir de teşekkürler sana…

CEHAPE’ye demokrasi dersi verdiğin için…