Son günlerde Erzurum Havalimanı’na yönelik bir isim önerisi var:

Nafiz Kotan…

Kim olduğunu anlatmaya gerek yok; herkes onun bu millet için yaptığı fedakarlığı da bilir, gani gönüllülüğünü de bilir, cömertliğini de bilir… Dolayısıyla ismi elbette yaşatılmalı ve elbette çeşitli hizmet alanlarına verilmelidir…

Ama kimse kusura bakmasın, havalimanına değil!

Yanlış anlaşılmasın sakın!

Hele hele, Nafiz Kotan’ın isminin havalimanına layık olmadığı şeklinde bir imada bulunduğumuz ki, kesinlikle düşünülmesin!

Ve fakat mesele başka!

Malumdur; Erzurum bir turizm kentidir ve imajı da bu yöndedir… Kaldı ki, turizmi çeşitlendirmek adına atılan adımlar ve gösterilen çaba da bellidir…

Peki, bu girişimlerin ortak amacı nedir?

“Erzurum” markası değil midir?

Evet, öyledir…

Ve çok önemli bir husus daha var ki; o da tam da böyle bir süreci yönetmeye çalışırken, hava ulaşım imkanlarını gözden kaçırmamak gerektiğidir…

Havalimanımız var mı, var…

Bu liman yepyeni bir sistem ve teknolojiye kavuşuyor mu, evet kavuşuyor…

Şimdi!

Madem her adım “Erzurum’un” ismiyle müsemma bir gelecek için atılıyor, o halde süreçte kafa karışıklığı yaratmanın alemi nedir, söyler misiniz?

Haksız mıyız yani?

Bu yüzden olmasın efendim!

Erzurum Havalimanı’na sadece Nafiz Kotan’ın da değil, hiç kimsenin ismi verilmesin!

O havalimanının ismi bugüne kadar nasıl ki Erzurum Havalimanı idiyse, bundan sonra da bırakın öyle kalsın!

Zira biz Erzurum’dan da, Erzurum’un isminden de, Erzurum Havalimanı’ndan da

ziyadesiyle memnunuz…

*

Nafiz Kotan ismine gelince…

Yerel ölçekte düşünmeyi bırakalım bir kere!

Öyle ya!

Kurtuluş Savaşı, bu milletin bir eseri değil midir?

Evet…

Peki, bu eseri imar edenlere vefa göstermesi ve minnet duyması gereken kimdir, bu millet değil midir?

Evet, pek tabii ki de öyledir…

O halde…

Nafiz Kotan’ın ismini yaşatmak sadece Erzurum’un özeline düşen bir sorumluluk değil, tam tersine bu milletin bizatihi boyun borcu olarak görülmelidir…

Bakınız!

İnsansız Hava Araçları (İHA) üretiyoruz…

Silahlı ve İnsansız Hava Araçları (SİHA) üretiyoruz…

Ve bu hava araçlarıyla yedi düvele meydan okuyoruz, öyle değil mi?

Öyle…

Peki, bu doğrultuda yeni havacılık üsleri ve yeni tesisler kurmuyor muyuz?

Evet, kuruyoruz…

O halde alın size fırsat!

Kurtuluş Savaşı’nda parasını bizzat cebinden ödeyerek satın aldığı uçakları Türk ordusuna hediye eden ve yedi düvele meydan okutan Nafiz Kotan’ın ismini, yıllar sonra yedi düvele meydan okuyan İHA ve SİHA üretim üslerine ya da tesislerine verin!

Verin ki; Nafiz Kotan’ın ismini sadece Erzurum Havalimanı’na yolu düşenlere değil, cümle aleme öğretmiş olun!

Tabi bu konuda samimiyseniz eğer…