Kimilerine göre faşist, kimilerine göre anarşist, kimilerine göre katil, kimilerine göre kan emici, sömürücü kimilerine göre kaba, öfkeli, saldırgan, kimilerine göre...

Her dem ALLAH diyen, Her dem Vatan diyen, Her dem Millet, Bayrak, Ezan diyen bu hesapsız haklı ve vakur yüreklerinin hala daha karşılığını alamadığı haksızlığı, tarifsizliği, tasnifsizliği, sahipsizliği, kimsesizliği, karşısında...

Dünyevi bir karşılık beklemeseler de, dünyevi bir saltanat, para, makam, şöhret gözetmeseler de, onların eşsiz yüreklerini hak etmeyenlerin hikayesi olmamak ve muhannete muhtaç kalmamak tek dünyevi kazanç beklentileri olan KİM BU ÜLKÜCÜLER!

Çatık kaşları, öfkeli ruh halleri, yüksek oktanlı çığlıkları, sıra dışı tutum ve davranışları hastalıklı bir ruh halinin serencamı olmayıp,

Haklı ve mağrur bir davanın her feragat ve özveriye rağmen karşılığını alamayışına karşı onurlu ve vakur bir duruş ve serzenişten ibarettirler.

Menfaatin ötesinde başlayan bir samimiyet ve sadakat nişaneleridirler beklentileri kolaylıkla boşa çıkarabilirler, ruhları ve inançları pazara hasat mezat satılığa çıkmamıştır kimsenin paha biçmesine müsaade etmezler.

İnanç ve idealleri gösterişten uzaktırlar, ne ALLAH için aldatırlar ne de palazlanırlar, gözlere sokarcasına ibadeti istismardan uzaktırlar.

İnanç ve değerlerini riya ile yaşamaktan ise onlar için ölüme gülümseyebilirler.

Belki menfaat ilişkileri ve çekişmeleri arasında kalsalar da, kirlenmiş ilişkilerin müsebbiplerinin ağız kokusuna katlansalar da asla kirlenmezler, mideleri bulansa da asla kusmazlar.

Anlaşılamamanın hayal kırıklığı ile serzenişte bulunsalar da kimseye haksız yere zarar vermezler.

Dünyaya tapmadıkları için, paraya makama şöhrete o kadarda anlam yüklemez tamah etmezler.

Azıkları peynir ekmek, salçalı makarna milli içecekleri bolca haşlanmış çaydır, ötesi karın tokluğuna asla ne uşaklık nede asalaklık etmezler...

Aza kanaat edip çoğa ulaşmak için ne kendileri ile ne davaları ile nede kavgaları ile çelişmezler karın doyurmak için ise asla köpekliğe rıza göstermezler...

Öyle lafta ve menfaatle okçular tepesinde olduklarını iddia edenlerden olmayıp, ganimet peşinde koşmayan ve asla terk etmeyenlerdir onlar..

Farklarının fark edilebilmesi, övgüye mazhar olmak, liderliklerinin izdüşümü olup bir ego ve küstahlıkları değildir, davalarının ve iddialarının haklılığına mazhar olmaktan ibaret olup hakkın ve hakikatin kavgası ve duruşudur

Yokluk ve Yoksulluk mukadderattır sanki, çile ve sıkıntı ise mükafat onlar için, belki içlenirler, ah ederler lakin kaderin ötesine geçip tevekkül edip sorgulamazlar.

İhmalkarlardır onlar, kendilerini, ailelerini, annelerini, babalarını, derslerini, sevgililerini ihmal etmede üstlerine yoktur amma mevzubahis vatan ve millet meselesi ise ihmal ihanettir affedilmez suçtur.

Kaderi sokağa terkedilmiş sokak çocukları gibidirler, mücadele içerisinde düşe kalka büyümüşlerdir, bozkurtlukları bu yüzden gelir kendi işlerini kendileri görmede mahirdirler, küçük yaşta pişmiş büyüklere arkadaştırlar.

Fıtratı bir memba-i kaynaktan beslenirler, hiç eksilmezler, ölürken de ölümsüzleşip küllerinden doğabilirler, rüzgarın akıbetine bırakılmış gelecekleri sağa ve sola savrulsa da yeri geldiğinde su gibi akıp yatağını bulurlar.

Millet vicdanına ve dimağına ilmik ilmik işlenmiş inanç ve ideal sembolü tarihe şamil bir destandır ülkücüler..

Türk tarihinin her kritik dönemecinde İlah-i kudretin tecellisi ile zuhur eden bir Takdir-i Beşerdir.. Ülkücüler.!

Galü beladaki akdine sadık kalıp, ruhunu ve canını ALLAH için Allah’a adayanların riya ve istismardan uzak tevekkülünün adı ve soyadıdır.. Ülkücüler.!

Yaşadığı coğrafyanın her kritik karanlığına güneş gibi doğup yardan, candan, maldan, makamdan vaz geçebilen serdengeçtilerin Beşer-i Tekerrürüdür.! Ülkücüler..!

Bu tarihi tekerrüre atfen günümüzde ki ülkesi ve millet ile son Türk Devletinin Uhud Savaşı vari dahili ve harici ihanet odaklarınca kuşatılmasına, ele geçirilmesine karşı,

Makam derdine düşmeyen, evlat endişesi ile benden sonra tufan demeyen, ganimet telaşı ile mevziiyi terk etmeyen, galibiyet sarhoşluğu ile millet ve devleti ateşe sürüklemeyen, velhasıl Uhud'taki okçular tepesini devletinin ve milletinin bekası adına asla terk etmeyen okçuların sabrı ve tevekkülüdür Ülkücüler.!

Kimi makam derdindeyken, kimi koltuk kapmaca oynarken, kimi vatanın ve milletinin kaynaklarını hunharca paylaşıp, yetim malını yemeye fetva ararken, kimi vatanını ve milletini mahkumiyet ve mecburiyetin kıskacında kucaktan kucağa sürükleyip yüz karalığı devlet adamlığı farz ederken

Riya ve istismardan uzak her dem ALLAH diyen, her dem Vatan, Devlet, Bayrak ve Millet diyen menfaatin ötesinde ki hesapsızların yüreğidir Ülkücüler.!

Kendisini hakir ve hor görenlerin, aşağılayanların dillerine kement, vicdanlarına kapak, zihniyetlerine pranga olanların sabrı ve tefekkürüdür Ülkücüler..!

Ülkücüyüm deyip, ülkücülükten geçinip karın doyurmak için her nevi alçaklığa tenezzül edenler ile..

Ve zerre menfaat adına, makamların, şöhretlerin, itibar ve paranın yön tayin ettiği, dönme dolaplar ile zerre alakası olmayan; Ülkücüler için Ülkücülük;

"İslam ahlak ve fazileti ile yücelmiş, Türklük gurur ve şuuruyla bilinçlenmiş, bir eli ilimde, fende, teknikte, bir eli Kuran’da sünnette, bir ayağı mazisinde, tarihinde, bir ayağı istiklal ve istikbalde olabilen, okuyan, araştıran, neye niçin inanması gerektiğini sorgulayan inançlı ve idealist bir neslin sosyal, siyasal, kültürel, iktisadi ve pedagojik bir ifadesi olabilenlerin adıdır." Ülkücülük..

Bu yüzden bu dava Haktır .! Leke ve hata kabul edilemezliği muhakkaktır. ve evel Allah ilelebet fani müstevlilerine rağmen yaşayacaktır.!

Hak üzere Ülkücü olup kalabilmek dileği ile...

Selam-Saygı-Dua…