Dün gece saatlerinde Milli savunma bakanımız Hulisi Akar paşanın Kuzey ırak Gara Operasyonunu tamamlayan açıklaması akabinde 13 Sivil vatandaşımızın katledildiğine dair bizleri hüzne boğan duyurusu akabinde, şahsımda dahil milyonlarca insan sosyal iletişim araçlarından yüreklerinin el verdiği oranda haklı tepkilerini ifade ettiler.

Lakin şahsımın yapmış olduğu ilk tweet açıklamam da, "sözde haklarını savunduğu 13 sivil vatandaşımıza katliam yaparak" cümleleri ile başlayan açıklamamdan dolayı galiba bizi anlamakta zorluk çeken veya anlamak istemeyen bazı takipçilerden , iyide öldürülenler Kürt değilmiş ,hocam, başkanım sıfatlamaları ile yorum ve mesajlar almam..

Akabinde takip eden gün içerisinde yine Tweetır' da katledilen 13 TÜRK başlıklı Tweet gündemi oluşturulması ve bu başlık altında Kürt-Türk nitelendirilmeleri ile ileri vadede toplumsal çatışma ve kaosa temel teşkil edebilecek bazılarının kasıtlı, art niyetli bazılarının ise iy niyetli ama düşüncesiz ve mesnetsiz olur olmaz değerlendirmelerin yapılması üzerine gündemin ilk taraflarından biri olarak bir açıklamada ben yapmak istiyorum.

Maalesef ki gerek ulusal gerek uluslar arası siyesi otoritelerin bile bölgeyi Kürdistan olarak nitelendirebilme kolaycılığının sembolize ettiği bir zeminde;

Kalleş katliamın ceryan ettiği bölgenin demografik ve coğrafik özelliklerinden hareketle ve yine sayın bakanımızın sivil vatandaşlarımız olarak nitelendirmesi, bizimde açıklamamıza temel olup katledilen insanlarımızın Kürt olduklarından hareketle bir değerlendirme yapmak durumunda olduk..

Aslında bizim için katledilen eşrefi mahlukatın ne ırkı, mezhebi, inancı önem arzetmese de, binlerce yıllık kardeşliğin ve birlikteliğin temellerine nifak sokmakla görevli eli kanlı terör örgütü PKK'nın hiçte kanıksanmaması gereken, sözde haklarını savundukları Kürt kardeşlerimize yönelik bir katliam vurgumuzla yine yeniden malumun ilanını açıklamaya çalışırken,

Bazı art niyetli kişilerin, ölenler Türk, Kürt değil gibi değerlendirmeler yapması, sanki Kürt olsa bayram edecekmiş havası ile olur olmaz değerlendirmeler yapmaları..

Yine bazılarının 13 Türk başlıklı tweet başlığı ile, Kürtleri potansiyel hedef gösterici nitelendirmeler yapmaları belki kendilerini sanal klavye başında tatmin etmelerine kafi gelse de,

Maalesef ki PKK terör örgütünün nihai emellerine hizmet etmekten öteye geçemeyecek, binlerce yıllık kardeşliğin bitirilmesine yönelik yaktıkları bu terör ateşine odun ve kömür atmaktan başka da bir kapıya çıkmayacaktır.

Özellikle şehitlerimizin memleketlerine bakılacak olur ise cennet vatanımızın her bölgesinden birer vatan evlatları oldukları ve Türk -Kürt ayrımı yapmak isteyen art niyetlilere en güzel cevap olduğunun altını çiziyor ve Bu hassas konuda herkesi lafını, sözünü ve haddini bilmeye davet ediyorum.

Ayrıca yetkililerimizin de, olay gün ışığına çıktıktan sonra aslında çoğunun vatan ve devlet görevlisi olduğu şehitlerimizin, sivil vatandaş olarak nitelendirilmesinin hangi saik ve mantıkla yaptıklarıda açıklamaya muhtaç olduğunu belirtirken, bizlerinde tepki açıklamalarımıza temel teşkil ettiğinin unutulmamasını diliyorum.

Velhasılı kelam; şehid olanlar Türk'te Kürt'de ,Alivede ,Sünni de olsa biz Ülkücü Türk Milliyetçileri için vatan evladıdır. Bizim üzerimizden kardeş kavgası çıkarmak isteyenler unutmasın ki, Her Ülkücü için ülkemizde Kürt.! sorunu yoktur, Bölücülük.! sorunu vardır, bölücülere karşı onurlu ve omurgalı duruşumuzun tek uhrevi ideali ise kardeş kavgasının önüne geçmektir.

Rahmetli Başbuğumuzdan bizlere miras tarihi bakış açısı ile ; Biz Ülkücüler için Türkler ne kadar Türk ise Kürtlerde o kadar Türktür.! Kürtlerde ne kadar Kürt ise Türklerde o kadar Kürt'tür bunun ötesini düşünmek, tasarlamak, ifade etmek, kaşımak bölücülüktür, teröristliktir.!

Özellikle Irakın ve Suriyenin kuzeyinde İsrailin güvenliğini sağlamak, Amerikanın ve bazı Avrupa ülkelerinin menfaatlerini devşirmek üzere kuruluşuna ramak kalmış olan kukla Kürdistanın, Siyasi, Askeri, Ekonomik, Coğrafi ve Demografik emellerine alet olacak ve hizmet edecek her nevi politika ve stratejiye karşı millet olarak uyanık olup, vatanımıza, devletimize, canımıza kastedecek bu emel karşısında birlik ve beraberlik içerisinde terörize örgütlere ve devletlere karşı el ve söz birliği ile mücadele etmemiz lazım.

Unutmamamız lazım ki, tarihte kurmuş olduğumuz devletlerin çoğunun yıkılış sebebi dışarıdan değil hem içeriden ihanet ve basiretsizlikler sonucudur. Bu gün bizide bölecek olan iç ihanet ve ihanete karşı basiretsiz ve omurgasız tavırlarımız olacaktır.

Bu hassasiyetle, onlarca yıldır adı Türk, tarihi Türk, temelleri Türk olan son devletimizi suistimal ve istismar etmeden, siyasi menfaat için oya ve koltuğa devşirmeden, Ülkesi ve Milleti ile birliğimizin ve beraberliğimizin sembolü ve belirleyicisi olmuş ve Devlet adamı kişiliği ve vizyonu ile dahili ve harici terör örgütlerine ve devletlerine dikkat çeken liderimiz Devlet Bahçeli beyefendinin;

Özellikle son günlerde altını çizdiği teşhis ve öneriler doğrultusunda teröre karşı herkesin omurgasını düzeltmesi lazım.

Bilge Liderimizin deyişi ile ; "Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, hiç kimse şablon ve bildik ezberlerin arkasına saklanamayacaktır. Masumların kafalarına kurşun sıkan hainleri kim aklamaya ve arkalamaya yelteniyorsa bilinsin ki cinayetlere taammüden iştirak etmiş demektir. Ve teröristtir.

Herkes tarafını ve tercihini yapmalıdır: Ya hıyanet ya hidayet, ya melanet ya da millet." vesselam.!

Selam saygı dua...