Sekmen’le birlikte yeniden kendi küllerinden doğan Erzurum...

Erzurum, bidayetinden beri bir üniversite şehridir.

Şiarı bu olunca Erzurum, ilim irfan dergahıdır aynı zamanda…

Saltuklu’dan Selçuklu’ya, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e kadar uzanan tarih boyunca, Erzurum halkı hem okumuş hem de yazmış.

Mümkün ki, bu ve başkaca özelliklerinden ötürü üzerine en çok şiir yazılan şehirler içerisinde Erzurum, İstanbul ve Bursa’dan sonra üçüncü vilayettir.

Erzurum; yazar, münevver, şair, hattat ve müzisyen bakımından ziyadesiyle mümbit coğrafyadır.

Bu sebeptendir ki…

Erzurum’da, ülkenin en görkemli kitap fuarlarından birinin kuruluyor olması bir tesadüf değildir.

Büyükşehir Belediyesi’nin öncülüğü ve himayesinde kurulan kitap fuarı, yine bu yıl da kapılarını (17-26 Mayıs) tarihleri arasında kitapseverlere açmaya hazırlanıyor.

Yüz otuz civarında yayınevinin katılacağı 6.Doğu Anadolu Kitap Fuarı’na, elliden fazla da yazar iştirak edecek; imza günü ve sohbetler düzenlenecek.

Geride kalan yıllarda, Doğu Anadolu Erzurum Kitap Fuarı’nı iki milyona yakın insan ziyaret etmiş ve yüz bin çeşit kitapla buluşmuştu.

Sadece Erzurum halkına değil, adından da anlaşıldığı gibi bütün bir bölgeye hitap ediyor.

Resmi verilere göre, İstanbul’dan sonraki en büyük kitap fuarı…

Pekii Doğu Anadolu Erzurum Kitap Fuarı’nı böylesine değerli kılan nedir?

Cevaplıyorum:

Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen…

Eskiden de Erzurum’da kitap fuarları düzenlenirdi.

Bir avuç samimi insanın gayretiyle düzenlenen o kitap fuarları ne yazık ki mevzi kalırdı.

Oysa…

Sekmen’le başlayan yeni süreç, önce bir çadırda başladı sonra bugünkü fuar alanına dönüştü.

Muayyen bir kesim dilediği kadar itiraz edip, “hayır” dese de gerçek değişmiyor:

Mehmet Sekmen’le birlikte Erzurum’da yalnızca belediyecilik anlayışı değil; sosyal ve kültürel alanda da hatırı sayılır değişim oldu.

Kitap fuarı, o değişimin bir cüzü sadece…

Allah aşkınıza, neredeyse hem semte ve birçok köye inşa edilen bilgi evleri az şey mi?

Ya cenaze hizmetleri…

Sekmen; Erzurum’a yepyeni bir pencere açtı, evrensel bir bakış kazandırdı.

Değil mi ki…

Halk bütün bu yapılanları görüp takdir etmeseydi, Mehmet Sekmen üçüncü kez nasıl seçilecekti?

Elbette eleştirilecek yanları da var.

Kimse kusurdan ari değil.

Lakin iyi tarafı daha çok olduğu için eksikleri, birer mertek olup da halkın gözüne girmiyor.

Altıncısı düzenlenen bu kitap fuarı, hani bir zamanlar Erzurum için yakıştırılan “Doğu’nun Paris’i” bakışını yeniden geri getiriyor.

Çünkü fuar sayesinde, sadece Doğu’dan da değil; Karadeniz ve Güneydoğu’dan da binlerce insanımız Erzurum’a akın ediyor.

Nasıl ki…

Sekmen’in meseleye ciddiyetle eğilmesiyle Erzurum, kış turizminde artık dünya çapında bir merkez olduysa…

Kitap fuarına…

Türk dünyasından da ciddi katılım oluyor.

Parmağın işaret ettiği yöne değil de, ısrarla parmağa bakanlar Erzurum’daki değişimi göremiyor.

Mehmet Sekmen’le birlikte Erzurum inanılmaz verimli işlere sahne oldu.

Şu kentsel dönüşümü küçümsemek, (Gerçi eski evlerden çıkardığı tonlarca altını halkla paylaşmadı ama!) bir insanı en hafif tabirle vicdan yoksunu kılar.

Son yıllarda ciddi artış kaydeden özel sektör yatırımlarının şehre kazandırılmasında, bir bilseniz ki Sekmen’in nasıl bir gayreti ve teşviki var.

Tıpkı kitap fuarının bu seviyeye ulaşmasında olduğu gibi…

Hasılı…

Altıncısı düzenlenen bu kitap fuarı Erzurum için bir kültür şölenidir.

Bu arada unutmadan, haklarını teslim edelim:

Bu hizmetlerin icrasında, büyükşehir belediyesinde kültür daire başkanlığının hatırı sayılır hizmetleri var.

Genel sekreterden, basın daire başkanlığına kadar, neredeyse belediyede elini taşın altına koymayan kimse kalmadı.

Sekmen’in hızına yetişebilmek için herkes ter kan içinde kalıyor.