Fransa Kralı 14’üncü Louis bir gün dalkavuklarından birine sormuş:
"Kaç yaşındasın?"
Dalkavuk yerlere kadar eğilerek şu cevabı vermiş:
"Emrettiğiniz yaştayım Haşmetmeab. "
Evet , değişmeyen tek moda dalkavukluk…
Geçmişte olduğu gibi..
Eskiden konaklarda dalkavuk bulundurmak adetmiş. Konağın birinde bir gün bey demiş ki:
- Bir dalkavuk alacağım, filan gün imtihan var, sağa sola haber salınız. Derken o gün gelmiş, kapının önünde dalkavuk adayları sıra olmuş. Biri içeri alınmış. Bey sormuş:
- Sen dalkavuk musun?
- Evet efendim.
- Ama sen dalkavuğa hiç benzemiyorsun.
- Olur mu efendim? Ben filan bey'in yanında şu kadar, fişmekan bey'in yanında da bu kadar sene dalkavuk olarak çalıştım.
Bey:
- Olmadı, sen çık!
derken ikinci, üçüncü... adaylar gelmiş. Konuşma hep aynı, cevaplar hep aynı. Bey, dalkavuğunu bulamayacağını düşünmeye başlamış ki, içeri biri girmiş.
Bey:
- Söyle bakalım sen dalkavuk musun?
- Evet efendim.
- Ama sen dalkavuğa hiç benzemiyorsun.
- Hayır, hiç benzemem efendim.
- Dur bakayım, biraz da benziyorsun galiba.
- Evet efendim. Ben biraz da dalkavuğa benzerim.
Bey hemen dışarı haber salmış:
- Tamam ben dalkavuğumu buldum."
 
Dalkavuklar; Tanzimat'tan önce üzerine tülbent sarılarak giyilen külaha bir şey sarılmadığı zaman ‘dalkülah’ denirdi. Kavuk asla tülbentsiz kullanılmazmış. Ancak külahın her türlüsü çeşitli makamlara verildiği için işleri sadece başkalarını eğlendirmek olan esnafın kavuğuna bir çare bulunamaz. En sonunda tülbentsiz başlık "dalkülah" giymeleri emrolunur. Böylece bunu giyenlere ‘dalkülah’tan esinlenerek ‘dalkavuk’ adı verilir.
Bizde Cumhuriyet döneminde kavuklar kalktı, kavuksuz dallamalar türedi. Atatürk, İnönü, Menderes,  Demirel, rahmetli Özal dönemlerinde bilinen bilinmeyen pek çok dallama vardır iktidarın yanında…
Geçtiğimiz günlerde Kenan Evren’in ölümü sonrası sosyal medyada çalkalanan yorumlar malum…
Aklım bir şeye takıldı; Lan sanki Sanırsın Kenan Evren yüzde 92 oyu Mars'taki seçimlerde aldı?
Üff kafam allak bullak…
Günümüz kavuksuz kravatlı dallamalarının, tuş olduklarında, kendilerini berdele benzetmeleri?..
Başörtülü bazı yalakaların, “Allah benim ömrümü alsın liderime versin” şeklindeki cahilce temennileri..
Yine bazı ilahiyatçı(!..) angutların, dini, siyasi ikballeri uğruna sosyal hayata göre ahmakça yorumları yok mu…
Güler misiin, bekleyip de sonucu mu görürsün!
R. Halid Karayın güzel bir sözü vardır; “Her dalkavuk, kendisini dinleyenin yardımıyla geçinir.
Üzgünüm…
Kral Çıplak!