Hayatın zor, hayatın çok zor olduğu konusunda sanırım mutabıkız. Hayat gerçekten zor, imkânları zorlayarak yaşamaya çalışıyoruz. Zorluklardan bir kısmını hastalıklar, psikolojik ağırlıklar daha da zorlaştırıyor.

Hastalıklar ve psikolojik ağırlıklar biraz da hayat düzenimiz ve düşüncelerimizden kaynaklanıyor. Bu benim düşüncem tabii, hipotez de diyebiliriz.

Vücudumuzun hastalanması için en büyük sebeplerden birisi şüphesiz ki hareketsizlik. Yiyip, için yan gelip yatmak derler ya; işte aynen öyle!

İkincisi bir hobiye sahip olmamak!

Ve üçüncüsü de zararlı maddeler kullanmak. Alkol, sigara, tuz, DNA’sı bozuk ürünleri, (glikoz, Çin tuzu MCG) karbonhidratları az veya çok tüketmek.

Hayatımızı idame ederken mesela haftada bir günü belli bir hobimize ayırmamız, zihnimizi kirli işlerle uğramaktan koruyacaktır. Hobimizi yaşamaya çalışırken vücudumuzdan, aklımızı meşgul eden çoluk çocuk ve dünya gailelerinden uzaklaşmış oluyoruz.

Atalarımız ne güzel demişler; nerede hareket, orada bereket! Ve Babaannem rahmetlik “oturmakla civciv çıkmaz” derdi.

Yürümek, bisiklete binmek, yüzmek, doğaya çıkarak doğa yürüyüşleri yapmak üzerine olan hobiler insanları hastalıklardan mutlaka koruyacaktır. Bu hareketleri yapmak ve sürelerini belirlemek için bir doktor veya bir uzmana danışmanın önemli olduğunu unutmamak lazım.

25 Kasım 18 Pazar günü Mevlana Dağcılık Federasyonu ile Sultan Dediği Dağı’na tırmandık. On dokuz kişi bu organizasyona katıldık. Üç katılımcı arkadaş bayandı. 23.000 adım attık, 16.6 km yol tırmanıp, indik! Yaş ortalaması elli idi. En genç üye 11 ve en yaşlı üyemiz Recai başkan 1938 doğumluydu yani 80 yaşında. Recai Başkan ekibin başında, kılavuzluk yaptı. Sultan Dediği Dağı 2435 metre yükseklikteydi. Yaklaşık 1435 metre tırmanıp indik. Yürüyüş tam sekiz saat sürdü. Karlı zeminde ben montumu giyerken Recai Başkan’ın üzerinde sadece kısa kollu bir tişört, altında bir fanila vardı.

Derim ki; geç kalmış değilsiniz, ertelemeyin, hemen bu hafta ilk tatil gününüze doğada bir program yapın. Hava soğuk, üşütür hasta oluruz diye düşünmeyin, asıl oturursanız hasta olursunuz. Moralim bozuk, canım istemiyor, bizden geçti diye de düşünmeyin, bu ruh hallerinden kurtulmak için hemen bir program yapın! Kendinizi ve sevdiklerinizi korumak amaçlı hemen haftalık programınızı şartlar ne olursa olsun yapın ve harekete geçin!

İçinizden gelen olumsuz mazeret veya düşünceler sizin dostunuz değildir.

Sizi hobilere, hareketliliğe sevk edecek konuşmalar ve düşüncelerinizi destekleyip harekete geçirenler ve bu yöndeki düşünceleriniz sizin gerçek dostlarınızdır.

Onları besleyin!