ERZURUM EKONOMİSİ İÇİN İLLEDE ÜRETİM
 
Sevgili okurlarımız, gazeteniz ‘YENİGÜN’de hepinizin beğenisi ile devam ettirdiğimiz ‘PORTRELER’ başlıklı yazı dizisinde sütunlarımıza bu hafta Aşkale Çimento A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı aynı zaman da ise Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO) Başkanlığı yapan Lütfü Yücelik’i sütunlarımıza konuk ettik.
 
Hayatını Erzurum’a ve Erzurum insanına hizmete adamış tam bir Erzurum aşığı olan başladığı işleri bitirmek için çoğu zaman sağlığını bile hiçe sayan Yücelik’in bilhassa Erzurum ekonomisine yönelik değerlendirmeleri bulacağınız açıklamalarını beğeni ile okuyacağınızı umut ediyoruz.
 
AŞKALE ÇİMENTO İNANÇLA KURULDU
 
Öncelikle Aşkale Çimento Fabrikasının dünü ve bugününü ele alalım. Erzurumlunun ortak olduğu bu tesisler dün neydi bugün ne oldu?
 
Aşkale Çimento, kamu eliyle 1968 yılında kuruldu. 1971 yılında işletmeye geçti. 1993 yılında Erzurum ve bölge insanı tarafından kurulan, bin ortaklı ERÇİMSAN şirketi tarafından özelleştirme yoluyla satın alındı. Özelleştirme ile birlikte hem kapasite artırımı ve yatırımlara hem de pazar payının genişletilmesi noktasında düğmeye basıldı. Erzurum, Aşkale, Trabzon, Van, Ağrı, Tercan, Erzincan, Giresun, Gümüşhane ve Gürcistan-Batum’da yatırımları bulunan Aşkale Çimento, projelerine hiç durmadan devam ederken, aynı zamanda ortaklarına da her yıl düzenli olarak kar dağıtıyor.
 
KENTSEL DÖNÜŞÜMLER SEKTÖRE HIZ VERDİ
 
Sayın Yücelik, çimento sektörü açısından 2012 yılının değerlendirmesini yapar mısınız?
 
2012 de çimento sektörü çok hareketli geçmedi. Biz buna rağmen büyümeye devam ediyoruz. Van’da yeni bir fabrika yaptık ve kapasite artırımını sürdürüyoruz. Karadeniz de bir iki tane beton santrali projemiz vardı onları gerçekleştirdik. Genel olarak çimento sektöründe hızlı rekabetten dolayı düşme oldu ama geçen yılı iyi kapattığımızı düşünüyorum. İnşaat sektörü tüm sektörlerin öncüsü diyebiliriz. Bütün istihdamlar bu sayede kazanılır. İnşaat sektörü Erzurum’da da Türkiye’de olduğu gibi inşaat sektöründe canlılık vardı. Yap sat kentsel dönüşümün katkıları inkar edemeyiz. TOKİ’lerin olması ise ayrı bir kazançtır. Erzurum’da inşaat sektörünün iyi gittiğini söyleyebilirim. Yapı denetimlerden kaynaklanan sorunlar yüzünden inşaat sektöründe sıkıntı oldu ama bunlarda kısa sürede atlatıldı.
 
 
 
DOĞU’DA İNŞAAT SEKTÖRÜ ESKİSİNDEN DAHA CANLI
 
Aşkale Çimento öncülüğünde bölge genelinde birçok yerde tesisleriniz var. Bunlardan hangisinin daha aktif çalıştığını düşünüyorsunuz?
 
İnşaat sektörünün Türkiye’de en etkili olduğu yer batı illeridir. İklimsel getirileri var. Doğu Anadolu’da genelde çalıştığımız için burada orda ki kadar gelişme olduğunu söylemek mümkün değil. Kentsel dönüşümün katkılarından dolayı doğu da son yıllarda canlılık görmek mümkün.
 
Aşkale Çimento ortaklarıyla herhangi bir sorunu olmayan bir şirket.  Büyümesi de Türkiye’de de dünya da büyük övgü alıyor. En istikrarlı büyüyen şirketlerden birisidir Aşkale Çimento. Çimento sektörü kolay görülse de hızlı rekabetten dolayı şu anda ülkemizde çimento üretimi 78 milyon ton. Mesela bizim buradan Van’dan başlayalım. Muş’ta Bitlis’te fabrika yokken yapılmaya başlandı buralarda. Her tarafta ciddi bir rekabet var. Rekabet çok ciddi ve çok ciddide yatırımlar yapılıyor.
 

TESİSLER ARTIYOR İSTİHDAM KATLANIYOR
 
Aşkale Çimento’nun bölgeye katkısı nelerdir?
 
20 yıl önce ERÇİMSAN şirketi tarafından satın alınan Aşkale Çimento, Giresun’dan Van’a, Erzincan’dan Ağrı’ya, Trabzon’dan Erzurum’a, Gümüşhane’den Batum’a birçok tesise sahiptir. Tesisler arttıkça daha fazla gencimiz iş imkanı buluyor, daha fazla üretim gerçekleştiriyor, ülkemize daha fazla katkıda bulunuyoruz. Bu da bizi daha fazla mutlu ediyor. Muhakkak ki, zor ve amansız bir mücadelenin ardından buralara geldik. Ortaklarımız ve çalışanlarımızın sabrı, şirket yöneticilerinin gayreti ile bu gün Türkiye’nin devleri arasında girdik. Aşkale Çimento bölge için bir moral ve umut kaynağı oldu. Bize göre bu örnekler artmalı. Bölgesel kalkınma ancak böylesi birliktelikler olur diye düşünüyoruz.
 
VAN’DA ÜRETİM İÇİN HAZIRIZ
 
Son olarak Van’da hayata geçirdiğiniz fabrikadan biraz bahseder misiniz?
 
Aşkale Çimento, satın aldığı Van Çimento’da dev bir yatırım yaptı. Bu esasında Van için, Cumhuriyet tarihinde yapılan en büyük yatırımlardan biri. Günlük 3500 ton klinker üretim kapasitesine sahip  olan yeni tesis, yıllık 1 milyon 540 bin ton çimento üretecek. TMSF’den satın alınan ve geçtiğimiz yıllarda modernize edilerek çimento satışına başlayan Gümüşhane Çimento’da yeni yatırım için düğmeye basıldı. 2011 yılı Ekim ayı içinde temeli atılan ve günlük 4 bin ton klinker üretim kapasiteli tesisin 2013 yılında üretime başlamasını hedefliyoruz. 85 milyon 500 bin dolarlık bu yatırım hem Gümüşhane hem de bölge için ciddi bir tesis olacak. Gençlerimize de istihdam alanları sağlanacak. Bu tesisimizin yıllık çimento üretim kapasitesi 1 milyon 760 bin ton olacak. Tesisi 2013 ilk aylarında devreye almayı planlıyoruz.  Erzincan’da demir ve çeliğin işlenmesi üzerine bir tesisi faaliyete geçirdik. Bölgede önemli bir eksiği tamamlayacağına inanıyoruz.
 
SURİYE’DE Kİ İÇ SAVAŞ SEKTÖRE BALTA VURDU
 
Aşkale Çimento Fabrikası’nın potansiyelini göz önüne aldığınızda, böylesi bir çimento fabrikasının daha Erzurum’a yapılması kazançlı bir yatırımı dır?
 
Erzurum’a bir Aşkale çimento daha gelse kaldırması mümkün değil. Aşkale Çimento’nun Erzurum’ da ki yıllık üretimi 500 bin ton. Pazarımız kısıtlı olduğu için yeni bir fabrikanın kazançlı olmayacağı kanaatindeyim. Çimento yatırımı çok yoğun yapılacak bir yatırım değildir. 2 buçuk milyon ton çimento üretiyoruz ama etraftaki illere pazarlıyoruz. Güneydoğudaki fabrikaların çalışması tamamen ihracata yönelikti. Ama şimdi maalesef Suriye’de ki sıkıntıdan dolayı orda ki fabrikalarda iş yapılmıyor. Kışın bu sektör çok ağır bir sektör enerjiye yönelik bir üretim söz konusu. Bu yüzden maliyetler artıyor. Buna rağmen biz tasarruflar yaparak imkanlar dahilinde yatırımlarımızı da devam ettiriyoruz. Rekabet her sektörde olduğu gibi bu sektörde de sıkıntılı. Verimliliği artırarak rekabet halindeyiz. Yoksa rekabet mümkün olmuyor.
 
İhracat hedefiniz nedir?
 
Son yıllarda gerçekleştirdiğimiz kapasite artırımı ve yatırımlar ihracata yönelmemizi sağlayacak. Bununla ilgili çalışmalarımız ve girişimlerimiz sürüyor. Ülke kalkınmasına katkıda da ihracat rakamlarının önemli olduğunu biliyoruz. Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Doğu Karadeniz bölgelerinin önemli  bir kısmına ürün pazarlaması yapmaktayız. Yaşanan yoğun rekabet ortamında, serbest piyasa ekonomisinin gereği olarak ve rekabet şartlarına uyarak ürünlerimizi en üst kalite seviyesinde üretmekteyiz.  Müşteri memnuniyetini sağlayarak, yaşanan ekonomik krizlere rağmen rekabet edebilirlik noktasında dinamizme sahip olduk. Rekabetin en üst noktada olduğu bir sektörde; bir çok anlamda öncülük etmekteyiz. Tesislerimizin bulunduğu zorlu coğrafyalar ve  yaşanan iklimsel şartlar işimizi zorlaştırıyor, maliyetlerimizi artırıyor. Ancak; her şeye rağmen ticari alanda olduğu gibi insan ve çevreye yönelik hassasiyetlerimizi de çalışma kültürümüzün değerli bir parçası yaptık. Şirketimiz yurt dışı pazarında şu an itibariyle Azerbaycan, Gürcistan, Nahçivan, Irak ve Rusya’ya ihracatı vardır. Çimento ihtiyacı duyacak her ülke şirketimiz için hedeftir.
 
ALLAH’A İNANIR GİBİ İŞİMİZE İNANIYORUZ
 
Çimento sektörü dışında başka sektörlere yatırımlar düşünüyor musunuz?
 
Başka sektörlere girmek için çeşitli araştırmalarımız var. Özellikle enerji ile ilgileniyoruz. Enerji işine girmemiz gerekiyor. Zamanla başka sektörlere de girmek zorundayız. Çünkü ekonominin kuralında yumurtaları aynı sepete koymamak gerekir. Aksi halde varlığınızı sürdürmek mümkün değildir.
 
Başarımızın altında ki sır Allaha inanır gibi işimize inanmaktır.  İlk yıllarda 150 bin ton çimento üretiyorsak. Diğer fabrikalarımızla beraber yıllık 2,5 milyon ton çimento üretir hale geldik. Herkes seferberlik içerisinde mücadele etti. Allah’ta yardım etti. Şimdi ise çeşitli yerlerde fabrikaları beton tesisleri olan bir fabrikayız.
 
Özelleştirmeleri takip ediyoruz. Mevcut satılacak olan üretim santrallerinden almayı hedefliyoruz. Yeni projelerle yapılabilecek tesisleri araştırıp takibimizi sürdürüyoruz. Önümüzdeki 2013 yılında ciddi manada enerjiye yoğunlaşacağız. Takip ettiğimiz projeler var.
 
BÜYÜDÜKÇE BÜYÜYECEĞİZ
 
Büyüme hedefiniz nedir?
 
Türkiye’de artık model olduk. Bu yüzden daha fazla gayret edip çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Sektörde ilk 10 girmeyi hedeflemiştik. Allah nasip etti şimdi ilk 6’nın içindeyiz. Daha da büyümeyi hedefliyoruz. Hedefinize olan inancınız yoksa hiçbir surette başarılı olmanız mümkün değildir. Türkiye genelinde de tüm sektörler içerisinde ilk 100 e girmeyi hedefliyoruz. Yapacağımız yatırımlarla bu hedefimizi tutturacağımızı umuyoruz.
 
‘BEN’ KAVRAMINA YER VERMEYİZ
 
Başarınızın kaynağında ki sır nedir?
 
Türkiye’deki 500 şirket baz alınarak yapılan araştırmanın sektörlerle ilgili analizinde Aşkale Çimento, sektöründe 6. sırada yer aldı. Bu tespit bizim için anlamlı ve bir o kadar keyif verici. Aşkale Çimento’nun ruhunu özümseyenler “paylaşmak” ifadesinin manasını en güzel şekilde hissetmiştir. Çalışanlarımız, ortaklarımız, yöneticilerimiz, yönetim kurulu üyelerimiz ve bize her anlamda destek olanlar ortaya çıkan bu başarıları da paylaşmaktadır. Aşkale Çimento’da “ben” yoktur. Her şeyi beraber yapar ve sonuçlarını paylaşırız. Bizleri farklı kılan ve bu güne getiren gerçek bunun altında saklıdır.” şeklinde konuştu.
 
YUMURTALARI AYRI AYRI SEPETTE TAŞIMAK LAZIM
 
Birçok Erzurum menşeli firmanın büyümelerini hızlandırmak için İstanbul’a göç ettiğini görmekteyiz. Aşkale Çimento’nun da İstanbul’a taşınması ihtimali var mı?
 
Türkiye’de büyümek istiyorsanız elbette ki İstanbul’da olmanız gerekir. EVYAP ilk Erzurum’da temel attı. Daha sonra İstanbul’a göçtü. Şayet bunu yapmasaydı bugünkü başarıyı sağlayamazdı. Sabancı ilk olarak Adana’da başladı daha sonra İstanbul’a gitti ve burada dev haline geldi. Buralarda büyümeniz belirli bir yerlere kadar gelir. Bu yüzden diyorum ki yalnızca çimento sektörüne değil başka sektörlere de girmemiz lazım. Aksi halde ilk yüze girmemiz hayal olur.
 
KALKINMAYA KATKI SAĞLAYACAĞIZ
 
Hükümetin kalkınma yönünde ortaya koyduğu hedefleri değerlendirir misiniz?
 
Hükümetin 2023 için ortaya koyduğu hedefleri önemsiyoruz. Sayın Başbakanın kalkınma hedefleri doğrultusundaki söylemleri bizim aksiyon planlarımızla örtüştüğü gibi liderlikte ediyor. Türkiye’nin üretimle bu hedeflere ulaşacağına inanıyoruz. Bu anlamda son yıllarda Van, Gümüşhane, Erzincan ve Erzurum’da yaptığımız yatırımlarla beraber Karadeniz’deki tesislerimizde gücümüze güç kattı. Bölgede yatırımlarımız sürüyor. Bu da daha fazla üretim demek. Bölgenin kalkınma gayretlerine bizimde katkımız sürecek.
 
ORTAK PAYDAMIZ ERZURUM
 
Sayın Yücelik, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı seçimleri için geri sayım sürüyor. Karşınızda göreve talip olan yeni adaylar var. Nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
Adaylık herkesin en doğal hakkıdır. Gayet doğaldır. Demokratik olmanın gereği budur. ETSO olarak arkadaşlarımızla hep beraber aynı şekilde devam etmeyi hedefliyoruz. Başkanlığa talip olan diğer adaylarımızın da Erzurum için faydalı olacak kişiler olduğu kanaatindeyim. Sonuçlar ne olursa olsun Erzurum kazanacaktır.
 
ÜRETİM AYAĞIMIZ ZAYIF KALIYOR
 
Erzurum ekonomisini nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
Türk ekonomisine baktığınızda siyasi istikrarın ekonomik istikrarı da getirdiğini görüyoruz. Son yıllarda Türkiye büyümede Avrupa ülkelerinin bile üstüne çıktı. Sistem değişiyor yönetim şekli sanayinin şekli değişiyor. Rekabet şekli değişiyor. Erzurum’da sağlık hizmet eğitim turizm sektörünün büyüdüğünü görüyoruz. Üretim ayağımız hep zayıf kalıyoruz. Üretim olmadan bölgenin kalkınması daha zor gözüküyor. Üretim ayağına daha çok ağırlık vermemiz lazım. Çok büyük çapta sanayi yatırımımız yok. Burada coğrafi konum itibariyle üretimde çok zorluklar yaşanıyor. 5 ay üretim yapıyorsanız bunun üretimi zor olur. Çimento fabrikamızın örneğini verdim. Diğer fabrikalardan maliyetlerimiz daha fazla. 6 ay çalışıp 6 ay tüketiyoruz. Bunların aşılması için teşvik sistemimizin yeniden düzenlenmesi gerekiyor. 5084 sayısı teşvik yasası konusunda Başbakanımıza ve ekonomi bakanlarımıza sürekli istişare etik. Ricalarımız oldu. Bu yasanın bilhassa uzatılması gerektiği kanaatindeyiz. Teşvik sisteminin getirilmesi gerekir ki üretim ayağı hız kazansın ve güçlensin.
 
TESİSLER EHİL ELLERE VERİLMELİ
 
Yapılan yatırımların özelleştirilmesi gündemde. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
Yapılan yatırımların akıbetini de sürekli gündeme getiriyoruz. Kamu eliyle yapılan yatırımların kamu eliyle sürdürülür olması bu tesislerin yok olmasına meydan verebilir. Daha iyi çalışarak oraları işler hale getirmeliyiz. Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki işin ehli işin uzmanı olursa özelleştirmeler faydalı olabilir.  Buraya uygun teşvik sisteminin olmaması çok büyük eksiklik. Teşvikleri cazip hale getirmelisiniz ki çark dönebilsin. Batıyla aynı kıyasta üretim olursa maliyetlerin burada fazla olması üretimin azalmasına etkendir. Yalnız yeni yatırımcıyı değil mevcut yatırımcıyı da teşvik etmelidir. Memur ve işçilerin maaşlarından alınan vergilerde de yeni düzenlemeler olması gerekmektedir. Burayı cezp edemezseniz yaşamak bile hayal olur.  2. Organize sanayinin bitirilmesi sonrasında orda yatırım yapanlar 6. Bölge illerinin teşviklerinden faydalanmış olacak. Buda büyük bir avantaj olacaktır.