Hayat devam ediyor, bizden önce devam ettiği gibi, bizden sonrada devam edecek! Sahibi olduğumuz, aslında bizim olmayan, bizim olduğunu sandığımız atomlarımız doğaya dağılacak ve galiba bir işlere de yarayacak.

Vücudumuzda bizim gibi görünen atomlarımız, bizden sonra dağıldığında başka bir canlının da o atomların kendisine ait olduğunu düşündürecek! Sonra bu döngü devam edecek!

Siz, siz olun da bir şey benim demeyin. Mesela sizin kalsiyumunuz, başka bir canlıda olunca, meşhur kalsiyum kimin kalsiyumu olacak? Sizin değil, yeni sahibi olduğu ota, börte böceğe, hayvana ve insana da kalmayacak!

İngiliz parçacık fizikçisi Frank Close “Beni birleştiren atomların kalıcı olmasından mutluluk duyuyorum, bu atomlar dağıldıktan sonra -ki buna ölüm deniyor- bir nevi kalıcı olma tarafı da içimi ferahlatıyor” diyor!

“Frank Close ve diğer kuramsal fizikçiler bildiğimiz (şahsen benim hiç bilmediğim) üç uzay boyutu ile bir zaman boyunun dışında boyutların var olabileceğinden söz ediyorlar”, Daniel Klein! Bu ufukla ilgili müthiş bir teori!

Bunları niye yazıyorum?

Ülke olarak gençlerimize karşı çok görevlerimiz var ve bunu yapmıyoruz! Bunlardan birisi şüphesiz kesintisiz, aralıksız, kaliteli eğitim vermek! İkincisi gençlerimizin ufuklarını genişletmek, ufuklarını açmak, yeni boyutları üst seviyelere taşıyabilmek! Düşünmelerini sağlamak, soru sormayı öğretebilmek.

Joanna Lumley; İngiliz, aktris, oyuncu, sunucu, TV yapımcısı, 1946 doğumlu! Afrika’da, Güney Amerika’da programlar yapıyor. Mesela Haiti’de! Sokak aralarına giriyor, orada suç makinasına dönüşebilecek genç çocukları buluyor, gençlik merkezlerine getiriyor, orada sporla, eğitimlerle dünya ve kendi ülkeleri için faydalı işler yapmanın anlamını öğretiyor, zararlı işler yapmaktan sakınmalarının gerektiğini önce kendileri için ne anlama geldiğini öğretiyor. Ufuklarını açmak için çalışmalar yapıyor!

Ufuk her şey! Bizim eğitim sistemimiz ufuk geliştirmeye değer vermemiş, dün de bugün de! Ezbere dayalı eğitimler, eğitim değildir. Ne bilim ne dini eğitimlerde ezberle, bir yerlere varamazsınız!

Frank Close; “Doğa sırlarını iyi saklar, ama ipuçları vardır; mesele o ipuçlarını fark etmeye ve takip etmeye hazır olmaktır.” İpucu çok açık; ilminiz olmadan göremezsiniz, IQ ve dikkat yeteneğinizi geliştirmemişseniz, ufuk frekansınızın boyutları algı yeteneğinize izin vermiyorsa görmezsiniz, anlayamazsınız diye anladım ben; ne dersiniz?

Halil Cibran o yüzden “Çocuklarınızın hayallerine yetiştiğinizde, onlar oradan çok daha ileride olacaklardır” diye boşuna dememiş! O yüzden gençlerimize sınırlar koymamalıyız!

Hele düşünmeyi, felsefeyi haram sayan, haram sanan dinci gruplar; dünyanın en ufuksuz, en geri kalmış insanlarını türeterek bilgisiz, bilimsiz, yoksul, her şeye muhtaç, dışa bağımlı, sefil bir ülke inşa ederler! Ve her şeyiyle ufku açık, bilimi geliştirmek, kendini güncellemek, yeni yeni icatlar yapmak isteyen soru sorma hakkı sınırsız, düşünmesi serbest bırakılan, kendisini ifade edebilen gençlerle kalkınmış bir ülkeye sahip olabiliriz!

Lütfen her kesime sesleniyorum; devlete, ailelere, birey olmuş, olamamış kişilere, kurumlara, öğretmenlere ne olur; soru sorun, size sorular sorulmasına izin verin, sorulara cevap veremiyorsanız, soru soranların önüne engeller koymayın, cevabınız yoksa yolda durmayın!

Bilgiye, liyakate, uzmanlığa dayanmayan, tartışmalara kapalı işler çağ arkalarında kaldı artık. Bilgi, düşünce, liyakat, komisyonlar, uzmanlar, çok akıl katılımı terk edildiğinde cezası büyük oluyor! Akla mantığa karşı işlenen olayları sahipleniyor, savunuyor veya bilginin, liyakatin karşısında yer alıyorsanız, eleştiri gözünüzü kaybetmişseniz, sözün bittiği yerdesiniz demektir!