DEĞERLİ DOSTLAR

Bir seçim döneminin sonuna gelmekteyiz. Mitingler, nutuklar, bağırmalar, çağırmalar, vaatler ve kırılan kalpler.

Çok değil sekiz gün sonra tüm bunlar sona erecek. Birbirinizin yüzüne bakacaksınız. Belki birbirinizin cenazesini omuzlayıp taşıyacaksınız. Belki kız alıp kız verip dünür olacaksınız.

Aynı apartmanda, aynı sokakta, aynı mahallede selamlaşıp oturup konuşacaksınız. O halde birilerinin gazına gelip kötü söz, hakaret içeren laf, hukuksal metin olan ihanet, terörist, hain gibi kelimeleri rica ederim asla kullanmayınız.

Bu fani dünyada kul haklarını, kamu haklarını ihlal etmeyiniz. İhlal edenleri ikaz ediniz. Çünkü hepimiz elbet bir gün bunun hesabını vereceğiz.

Kardeşlerim devlet üç esas üzerinde yükselir veya çöker.

Birincisi Adalettir. Lütfen adaletten ayrılmayınız. Haksızlık yapmayınız. Taşıyamayacağınız yükün altına girmeyiniz.

İkincisi kurumlardır. Devletimizin yükselmesini istiyorsanız kurumları saat gibi çalışan, zarar ve ziyandan korumalısınız.

Üçüncüsü kurum idarecileridir. Bunlarda ehliyet ve liyakati arayınız. Arayanlara destek olunuz. Benim adamım değil, benim partilim değil, işi ehline vereceklere destek olunuz.

Evet, sevgili kardeşlerim bu üç unsur olmadan devletler yükselemez. Tarih bunun şahididir.

Unutmayın fertler gelip geçici, kurumlar ve devlet sürekli olandır. Biz devletin ve milletin yanında kanunların emrettiği gibi davranmalıyız.

Evet, dostlar atasözümüz ne güzel ifade etmiş, “Ağaca yaslanma çürür, İnsana yaslanma ölür”. Sizi siz olun devlete, devletin kurumlarına ve adaleti ilke edinmeye bakın.