Yerel ve genel seçimlerin, seçim sonuçlarına etki edecek unsurları farklıdır.

Seçmen davranışlarına yön veren sosyolojik ve psikolojik birçok neden söz konusudur.

Türkiye aleyhinde yaşanan dış politik gelişmeler, dış güçlerin baskısı, seçmende güvenlik kaygısı oluşturmuş ve kararını güvenlik eksenli vermesine sebep olmuştur.

Tarihsel dönem içinde, genel seçimleri etkileyen en önemli unsur olan ekonomi, yerini güvenlik unsuruna bırakmıştır.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, belirleyici unsur, güvenlik olmuştur.

Genel seçimlerden bağımsız olarak önümüzdeki yerel seçimlerde seçmenin oy verme motivasyonuna etki edecek en önemli kriter, ekonomi olacaktır.

Muhalefet, döviz kurundaki dalgalanmaları ve ekonomiye yansımalarını kendi lehine kullanarak iktidara saldıracak, bu yönde seçmenden beklenti içine girecektir.

Seçmen, ekonomide yaşanan olumsuz gelişmeleri, iktidarın çözüm önerileriyle, muhalefetin sunacağı daha iyi alternatif çözümleri karşılaştırarak değerlendirmelidir.

Ekonomideki son gelişmelerden ziyade, iktidar ve muhalefetin geçmiş ekonomik performansları değerlendirilerek, gelecek perspektifleri incelenmelidir.

Bağımsız karar alma mekanizmasına ve kendi bütçesine sahip, hükümetle ilişkisi az seyirde olan belediye başkanlıklarına her geçen gün ilgi artmaktadır.

Bu nispette beklentiler de...

Seçmen için artık, Türkiye'nin birçok yerinde kanalizasyon sorunları, çöp birikintileri, su kesintileri gibi sorunlar gündemde değildir.

Belediyelerde alt yapı sorunu önemli ölçüde çözülmüştür.

Belediye başkanından beklentiler, trafik, betonlaşma, estetik, mimari gibi konularda dünya ile rekabete girilebilecek nitelikli faaliyetlerdir.

Çevresel kalkınmanın dışında, iş imkanlarının artırılması, yenilikçi ve özgün hizmetlerin yürürlüğe girmesidir.

Yeni hükümet sistemi neticesinde, partiler arasında kurulacak olan ittifaklar ve işbirlikler seçim sonuçlarına elbette etki edecektir.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın sık sık dile getirdiği halkla temas ve samimiyet önemli belirleyiciler olacaktır.

Yalnız; siyasetçilerin halka yakın olmak ve samimi olduklarını göstermeye çalışırken, sosyal medyada kullandıkları fotoğrafların eskisi kadar ilgi uyandırmadığı, hatta bazı çevreler tarafından tepki topladığı söylenmelidir.

Bu sebeple, sokak siyaseti ve sosyal medya siyaseti arasında ki dengeyi iyi ayarlamak gerekir.

Partilerin kemikleşmiş bir seçmen kitlesi vardır.

Bu kitle, yerel seçimlerde de parti ve lider temelli oy kullanacaktır.

Seçimin sonucunu büyük oranda belirleyecek asıl kitle, yerelde yapılan çalışmalardan memnun olmayan kitle olacaktır.

AK Parti'nin, Türkiye'nin en eski ve başarılı belediyecilik tecrübesine sahip, hizmet odaklı vizyonuyla, muhalefet partilerinin on altı yıllık süreçte alternatif bir belediyecilik anlayışı geliştirememiş olması unutulmamalıdır.