Galiba sanılıyor ki; Erzurumspor’un tökezlemesi bizim işimize geliyor… Ve yine galiba zannediliyor ki; Erzurumspor’un kaybettiği her maçta üç puan, bizim, yani Erzurum medyasının hanesine yazılıyor!

Evvela bu başından sonuna büyük bir yanılgıdır, altını hususen çizmiş olalım…

Gelelim şimdi sadede:

Erzurumspor Kulüp Başkanı Hüseyin Üneş, kurmaylarıyla beraber bir basın toplantısı düzenledi dün… Üneş, ikinci yarının başından bu zamana kadar oynanan 8 maçlık periyodu değerlendirdikten sonra bir hususa vurgu yaptı…

Neydi o?

“Süreci en doğru biçimde yönetmek!”

Yani demek istedi ki Hüseyin Üneş;

“Önümüzdeki 9 hafta boyunca hepimiz ince elemeli, sık dokumalı, kenetlenmeli, birlik ve beraberlik içerisinde Süper Lig’e çıkma hedefine odaklanmalıyız…”

Şimdi…

Biz, mavi beyazlı camianın da zaten bu hedefin dışında bir amaca odaklandığını zannetmiyoruz…

Zira onlar da aynı şeyi diliyor…

Onlar da, yolun sonunun “Süper Lig” olmasını arzu ediyor…

Haaa!

Bunun dışında farklı bir hedefi olan yahut olanlar varsa, onların da sütünden ya da kökünden şüphe etmekten başka yapacak birşey de yok zaten!

Neyse…

Bizimle, yani Erzurum medyasıyla ilgili olarak oluşan beklentilere gelecek olursak:

Birincisi, Erzurum medyası, Erzurumspor’un fayda elde etmesi için çabalamaktan başka hiçbir iş yapmadı…

İkincisi, Erzurum medyasının Erkan Sözeri ile de hiçbir meselesi olmadı; tıpkı taraftarın da hiçbir meselesinin olmadığı gibi…

*

Peki, Erzurum medyası neyi savundu?

Bu çok açık:

Erzurum medyası her seferinde mealen dedi ki;

“Erzurumspor’un kaybettiği puanların neredeyse tamamı Erkan Sözeri’nin attığı yanlış adımlardan kaynaklanıyor… Bu hatalarda ısrar edilmesi halinde ise, süreç sekteye uğrayabilir!”

Hepsi bu kadar işte…

Yoksa Erkan Sözeri takımın başında kaldığı müddetçe hoş Erzurum medyasının kesesinden yemiyor; ilaveten hiçbirimizin Sözeri’nin koltuğunda da gözümüz yok yani!

Biz diyoruz ki; “korkularımız var!”

Biz diyoruz ki; “kaygılarımız var!”

Değil mi yani?

Erzurumspor umurumuzda olmasa ne diye korkalım, ne diye kaygılanalım?

Hatta ve hatta takımı gündemde niye bu kadar tutalım?

Salarız gider sonuçta…

Ama biz diyoruz ki, Erzurumspor Erzurum’un…

Biz diyoruz ki, Erzurumspor bu şehrin kara sevdası…

Ve yine biz diyoruz ki, varsa alınması gereken tedbirler, en başından alalım ve sonunda hayal kırıklığına uğramayalım!

*

Gelinen noktada ise Hüseyin Üneş’in beklentisi genel anlamda şu:

* Camia olarak ayrıyı-gayrıyı, eğriyi-doğruyu tartışmak ve enerjimizi bunlara harcamak yerine, tüm benliğimizle önümüzdeki 9 haftaya yoğunlaşalım…

* Takımın her daim yanında olalım…

* Desteğimizi eksik etmeyelim…

* Bu takımın da, oyuncularının da, sonuç itibariyle bizim olduğunu unutmayalım…

Evet…

Başkan Üneş bu çağrıyı yaparken, “camia bu çağrıya nasıl karşılık verir” peki?

Çok basit…

Her zaman yaptığı gibi…

Yani, yüreğini başta kulüp yöneticileri olmak üzere, teknik heyet ve Erzurumsporlu futbolcuların avuçlarına bırakarak…

Bu, şu demek Sayın Üneş!

Bu saatten sonra YÜREKSİZ değilsiniz, YÜREK SİZSİNİZ!