Yirmi iki yıllık iktidarında girdiği her seçimi kazanan AK Parti, ilk defa bir seçimi kaybetti. İlk defa birinciliği kaptırdı; ikinci oldu.

AK Parti’nin daha önce yaşamadığı bir duygu bu…

Buna rağmen metanetini bozmadı.

Bilakis; mutedil duruşuyla seçim sonucunun kodlarını çözmeye çalışıyor.

“Seçmen niye bizi tekdir etti?”

Doğru yaklaşım da budur zaten…

“Nankör seçmen, ülke çapında bunca hizmet yaptık, niye oy vermediniz?” demek yerine…

“Nerede yanlış yaptık?” sorusuna cevap aramaya koyuldu.

Göreceksiniz…

AK Parti tez zamanda o sualin cevabını bulup, seçmenin kırılan gönlünü yeniden kazanacaktır.

Siyaset, bir maraton koşusudur.

Önce iyi bir nefes, rasyonel bir strateji, akılcı çözüm gerekir.

AK Parti’de bütün bunlar bi tamam mevcut…

Düştüğü yerden kalkacak güce de iradeye de sahip…

Yeter ki, odunumun parası demesin!

Dört yıl sonra genel seçim var.

AK Parti şu iki yıl içerisinde, ekonomiyi yeniden rayına koyup, vatandaşı geçim sıkıntısı girdabından kurtarmayı başarırsa, kimsenin kuşkusu olmasın ki seçmen ona kucak açar.

Kim bilir belki de üç yıl sonra, bir erken seçim bile gelebilir.

AK Parti’nin kurumsal birikimi, kurmay aklı ve saha tecrübesi, en çetin krizleri atlatma noktasında ziyadesiyle idmanlı…

Tayyip Bey, “Ne yapalım olmadı işte” diyecek bir lider değil.

Çünkü:

Zor zamanların adamı O

Tekerleği yeniden keşfetmeye hacet yok.

İşte 31 Mart’ta AK Parti’ye hüsran yaşatan şartların bir kısmı:

Fahiş kiralar…

Çarşıda pazarda dizginlenemeyen fiyat artışları…

Emeklinin ve asgari ücretlinin geçim şartları…

İşsizlik…

Atanamayan öğretmenler…

Ve…

AK Parti içerisindeki kimi kesimlerin layüsel tutumu…

Ve…

Bazı partililerde sıkça görülen Firavunlaşma temayülü…

Ve…

Parti politikasından bağımsız olmakla beraber, son yıllarda akut hale gelen meşum torpil illeti…

AK Parti, geçen yirmi iki yılda öyle devasa sorunları bertaraf etmeyi başardı ki, inanıyorum; bu mahut arızaların da üstesinden gelmeyi bilecektir.

Muhalefetin bu başarısına kılıf aramak yerine, kendi eksiğini telafi etmeye çalışacak.

Bir yanda bunu yaparken öte yanda da…

Siyasetinin sıklet merkezine daha çok demokrasi, daha çok hukukun üstünlüğü, daha çok hoşgörü ve daha çok empati ilkelerini perçinleyecek…

Yani kendi varoluş çizgisini yeni baştan tahkim ve tanzim edecek…

“Muhterem efendim ne şahane öksürüyorsunuz” diyen dalkavukları tasfiye etmeli…

Yerine, “Efendim niye öksürdünüz, belli ki bir sorun var” diyecek samimi insanları getirmeli…

AK Parti düştüğü bu yerden tez vakitte kalkar.

Yeter ki…

Sokağın gerçekleriyle yüzleşsin…