Büyükşehir Belediye Erzurumspor’un Ankaragücü karşısında aldığı 3 puan, hem sezonun ilk maçı olması ve hem de takımın kısa sürede nasıl da organize olabildiğini göstermesi açısından önemliydi…

Üstelik takıma mutlak katkı sağlayacağı düşünülen oyunculardan yoksun olarak çıkılan bir maçta önce geri düşüp, sonra skoru eşitleyip ve ardından galibiyete uzanmak, gerçekten de takdir edilmesi gereken bir performanstı...

Savunmadan kaynaklanan çok basit bir hata sonucu yediğimiz golü saymazsak; eksikliklerimize rağmen güzel işler çıkardığımız söylenebilir…

Tabi, şunu da bilmekte fayda var ki; karşımıza çıkacak olan her rakip Ankaragücü ayarında da olmayacak…

Daha bunun la’sı, lo’su var, lolo’su var, öyle değil mi?

Öyle tabi…

Yeni transferler özelinde kısa bir değerlendirme yapacak olursak; Kaan Kanak, Petrus Boumal ve Arvydas Novikovas, zihinlere ve transfer kayıtlarına Erzurumspor yönetiminin attığı isabetli adımlar olarak geçti…

Farnolle’ü hiç saymıyoruz bile!

Zira Erzurumspor’a transfer edilmesinin hemen ardından kendisi için yapılan eleştiri ve yorumlara adeta yüreğiyle cevap verdi tecrübeli file bekçisi…

Yani dedi ki:

“Siz işinize bakın, ben kaleciyim!”

Neyse…

Hamroun’a gelince…

Kendisinden belki de beklentinin en yüksek olduğu maç bu maçtı; ama Juju tutuk oyunuyla ne yazık ki bu beklentileri karşılayamadı…

Ve Juju ne kadar tutuksa; “maçın yıldızı” ünvanını hak eden Sissoko da bir o kadar mükemmeldi…

Emrah formundaydı, İbrahim Akdağ olabildiğince sakin ve Rashad Muhammed ise, karşılaşmadaki iştahı ve hırsıyla dikkat çeken isimdi… Rakip takımın savunmasını bazı bazı hallaş pamuğu gibi silkeleyip atsa da, bitiricilikten uzak son vuruşları yüzünden pek bir sonuç elde edemedi…

Ve Oltan…

Takım arkadaşlarının “Altın Kafa” diye isimlendirdikleri Oltan, tıpkı TZK maçlarında olduğu gibi, doğru yer ve doğru zamanlamanın nelere kadir olduğunu bu maçta da göstermiş oldu…

Şimdi!

Sezonun geri kalan haftaları için bu karşılaşma referans olarak gösterilebilir mi?

Elbette hayır…

Çünkü biz Erzurumspor’un Ankaragücü karşısında oynadığı oyunu, aslında sahip olduğu gerçek potansiyel ve kapasitenin yarısı olarak bile görmüyoruz…

Hele takım bir otursun!

Hele futbolcular arasındaki uyum düzeyi bir gelişsin!

Ve son olarak takıma hele birkaç takviye daha yapılsın; siz o zaman görün Erzurumspor’u!

Yani?

Yanisi şu:

Böyle bir takım hiçbir haftayı boş geçmez aga!