Güzel vatanımız üzerinde yaşayan muhteşem bir milletimizin var olduğunu söylemek, hakkı teslim etmek yönünden en ön sıralarda bir düşüncedir. Ancak doğru bir eğitim sistemi uygulayamadık. Halen hiçbir alanda bilimin önde gelen bir millet olamadık. Atalarımız çoğunlukla ve en öncelikle fen alanlarında çok önemli çalışmalar yaptılar. Gökbilim diye adlandırdığımız astronomi ve astrofizik bilimi bakımından atalarımız çok başarılı buluşlar gerçekleştirdiler. Bunun baş sebebi namaz ve oruç vakitlerinin doğru saptanması olarak ifade edilir. Bu, baş sebep olsa da o zamanki halkımızın beyin göçü sıkıntısı yoktu. Dâhilerimiz tamamen toplum içinde kalırlardı. Yazı kapsamında bu dâhilerin hepsini anlatmak mümkün değil. Örnek olarak zamanının en büyük astronomi bilgini Takiyüddin’den bahsederek geçebiliriz.
Takiyüddin 1526 yılında Şam’da doğdu. 1550 yılında İstanbul’a geldi. Matematik ve astronomi alanında zamanının en büyük bilginiydi. 1571 yılında II.Murat döneminde Müneccimbaşı oldu. İstanbul’da Galata sırtlarına bir Rasathane kurdu. Çağdaşı Danimarka’lı Brahe Takiyüddin’in rasathanesini öve öve bitiremiyor. Ancak şöyle bir dedikodu çıkıyor:”Takiyüddin Rasathanesinde meleklerin bacaklarını seyrediyor”. Bu saçma sapan irtica masalı halk tarafından benimsenince Şeyhül İslam harekete geçiyor. Padişah da kabul edince Kaptanı Derya Kılıç Ali Paşa rasathaneyi topa tutuyor ve bir bilim projesi tarih oluyor. Sene 1580 yılıdır. Takiyüddin köşesine çekiliyor ve 1585 yılında vefat ediyor. Günümüz Takiyüddin’lerini öldüremiyoruz. Sadece bilimi öldürüyoruz. Çünkü bu gibi dâhileri Amerika, Almanya gibi ülkeler hemen kapıyor. Biz de orta ve geri zekâmızla Anadolu’da kalıyoruz.
İşte bunlardan birisi Dr.Burçin Mutlu Pakdil’dir. Bilkent üniversitesinden mezundur. Amerika bu kızımızı hemen fark edip kapmış. Doktoradan sonra oralarda kalmış ve astronomi-astrofizik alanında çağın son imkânları da kullanılarak tahmin edemeyeceğimiz büyük bir keşifte bulundu. Bir Galaksi buldu. Daha önce yeri bilinen galaksiyi farklı bir şekilde yeniden keşfetti. Daha pek çok sorularla karşı karşıya olduğunu kendisi söylüyor. Ama bu galaksinin pek çok yönünü o keşfetti.
Galaksi nedir? Bu terime bakalım. Galaksi veya Türkçe olarak Gökadası dediğimiz, bir yıldız kümesidir. Bizim yıldızımız Güneş’tir. Güneş Samanyolu Gökadasının orta boy bir yıldızıdır. Güneşten küçük veya büyük olmak üzere yüzbinlerce yıldıza sahip olan Samanyolu gibi yüzbinlerce gökadası uzayda bulunuyor. Pek çoğu keşif bekliyor.
Dünya ve gezegenler bir yıldız olan Güneş’in uydularıdır. Ay ise uydu olan dünyanın bir uydusudur.
Gauss dağılım yasasına göre 84 milyon Türk insanının yaklaşık 1 milyon 200 bin insanı dahi derecesinde zeki yurttaşlarımızdır. Senede yaklaşık 250 bin insanımız batı ülkelerine göç ediyor. Bu garabetten kurtulmamız lazımdır.
Burçin’imizin bulduğu gök adası 359 ışık yılı uzaklıktadır. Yaklaşık baş rakamı 4 olmak üzere sağ tarafa 16 sıfır koyduğumuzda elde edilen rakam kadar kilometre uzaktaki bu gökadası artık: BURCIN’S GALAKXY, YANİ BURÇİN GALAKSİSİ, YA DA BURÇİN GÖKADASI TARİHE GEÇMİŞTİR.
Buna ilaveten Burçin’imiz dünyada gelmiş geçmiş 8 bilim insanı kadın arasına girerek Amerika’da ünlü bir bilim müzesinde altın heykeli yapılmıştır. Başörtüsü ve İslam inancı ile milletimizin bir gurur anıtı olmuştur.
Türkiye’de kalmış olsaydı bir büro memuru olabilirdi. Belki de liyakata hiç önem vermeyen idarelerce memur bile yapılmayarak bu fani dünyada bilime hiçbir katkı yapmadan göçüp gidecekti.