Düşünmeyen insanı tanımlamak o kadar zor bir iş ki! Hintlinin düşünmemek küfürdür sözü belki de düşünceyi anlamlandırmada yardımcı olacaktır!

Düşünmenin amacı doğruda buluşmak, doğruyu ilan etmek, doğru mu diye bilenlere sormak, doğru ama eksikleri var gelin tamamlayalım demek, daha doğruya varalım demek!

Tartışmanın amacı herhangi bir konuda haklıyım dayatmasından ziyade; haklı mıyım sorusunu soracak cesarete sahip olmaktır! Önce kendini sorgulamak; tabii nedenler, niçinler, niyelerle!

Tartışmayı gerekli kılan düşünce farklılıkları değil midir?

Okumadan, bilgi olmadan, çeşitli insanların düşünceleri hakkında bilgilere sahip olmadan, fikir yürütmek olmuyor.

Biraz felsefe okumak herkes için büyük ihtiyaç!

Felsefenin haram olduğunu iddia eden, söyleyen birçok insan tanıdım! Bu insanlar, belli bir kalıp dâhilinde her şeyi başkasından dinleyerek öğrenmeye muhtaç insanlara sahip olmak istiyorlardı!

Daha çok bazı cemaat ve tarikat liderleri; girişte aklı dışarıda bırakmak üzere yasaklamışlardı felsefeyi.

Oysa Kuran’da; akletmez misiniz, düşünmez misiniz, akıl sahipleri için, aklını kullananlar için öğütler olduğu sıralanıyor! Düşünme (felsefe) yasağının iki sebebi olabilir.

*Birincisi, Kuranı okuyup düşünmemek, anlamamak, Kuranın istediğine uymamak, kulların koydukları şekilde inanıp, ibadet etmek! Kuranı değiştirmek. Birinci şık Allah’ın emrine tam olarak zıttır.

*İkincisi ise düşünmeden hayal etmeden herhangi bir şeyin icat edilip yapılması mümkün değilken; Müslümanların bir yenilik bir icada ulaşmamasını garanti etmek.

Neden, niçin, ne zaman, ne kadar soruları kadar asırlar öncesinden bilimde, dinde, sosyolojideki isimleri referans alırken; onları tekrar yeniden, yeniden düşünmeliyiz. 1950’li yıllarda tıp tansiyon için; hastalara söylenmesi moral bozabilir, önemsiz diye karar vermişken her on yılda bir değişe değişe günümüze kararlar öyle bir geldi ki neredeyse profilaktik olarak tansiyon ilacı kullanılmaya başlandı.

Felsefeyi terk ettiğimiz günden itibaren düşüncelerimiz köreldi, gelişmedi, başkalarının düşündükleri ve icat ettikleri ile hayatımıza devam etmek zorunda kaldık.

İnsanoğlu uçmayı hayal etmeseydi, kuşların nasıl uçtuğunu düşünmeseydi uçak icat edilebilir miydi?

Cabir, El Kindi, Newton, Tesla veya Einstein düşünmeseydi; dünya ne kadar ilerleyebilirdi ki?

Özgür olmayan düşünce, başkasının düşüncesini zorunlu olarak aynen düşünme, bilgisiz düşünme, dikte düşünceler; düşünceden elbette sayılmazlar.

Düşünmeyen insanı tanımlamak o kadar zor bir iş ki! Hintlinin düşünmemek küfürdür sözü belki de düşünceyi anlamlandırmada yardımcı olacaktır!

Düşünce asırlara göre şekil değiştirmeli, bakış açıları oluşturmalıdır.

Parayı düşünmeden dünün ve bugünün siyasi hangi oluşumlarını izah edebiliriz?

Olayların başında ve sonunda neden ve sonuçlarını ekonomik olarak düşünemezsek, birçok olayı anlayamayız!

Düşünce özgür olmalı, birey olarak düşünmenin burada önemi tartışılmaz. Örneğin; beş yüz sene önce birisi herhangi şey düşünmüş, bir hüküm vermiş. Hüküm doğrudur yanlıştırdan ziyade güncellenmesi, teknoloji, yeni bilgiler, sosyoloji ışığında yeniden düşünülmesi, düşünceye yeni boyutlar katacaktır. O düşünce daha değer kazanacaktır!

Düşünceler gökyüzünün bütün renklerini kapsadıkça şekillenecek ve güzelleşecektir.

Önce kendimizi tanıyalım; ben kimim? (Sokrat’tan)

Aynaya baktığımdaki yüzüm ne kadar benim; ya gözlerim! Gözlerimin aynada gördüğü gerçekte ben miyim?

Düşünce yolculuğumun başında sıkı bir siyasi görüş tanımım vardı; şimdiki tanımıma uymuyor belki! O zaman hangisi benim! Her iki görüş katılığımda kaygılarım değişti mi; değiştiyse ne kadar değiştiler? Kaygılarım aynıysa değişen görüşlerimin amacı ne?

Düşünmek güzeldir; sevgi kadar!

Olmadan, olmaz!