Kendisine soru sormayanı, başkasına gerek yok; kendisi kandırır!

Sürüden ayrılan koyunu kurt, bilgiden ayrılanı dert, akıldan ayrılanı cehalet, mantıktan ayrılanı tuzak, kitaptan ayrılanı cehalet, doğrudan ayrılanı sabıka, düşünmeyeni yobazlık, dinlemesini bilmeyeni yalnızlık, mütevazı olmayanı gurur, aşırı mütevazı olanı şahsiyetsiz, gurur yüklü olanı sefil, hırslıyı rezil, arzuları çok olanı ölüm, açgözlünün gözünü bir avuç toprak, merhameti olmayanı zalim, zalim olanı başka zalim, adaleti olmayanı ateş, soru sormayanın her tarafını yanlışlar eninde sonunda bulur, kuşatır! Sürüden ayrılanı kurt kapar sözü, insanlar için geçerli değildir, insan sürü değil, bireydir!

Soru sormayanı kandırırlar!

Kendisine soru sormayanı, başkasına gerek yok; kendisi kandırır! Yağdanlıklar, çaydanlıklar, kurnazlar, biat edenler, menfaati olanlar soru soramazlar; onlar cansızdır, bir eşya gibidirler! Verin yetkiyi, sonra soru sormayın, akıl alacak şey değil!

Soru sormak bilgi gerektirir, soru sormak cesaret gerektirir! Güce ve ranta tapanlar ile kapı kulları soru sormazlar!

Bizim ülkenin en büyük eksiğidir soru sormak! Çok yazık! Ne kadar yazık ve ne kadar büyük eksiklik!

Ailede ebeveyne, okulda öğretmene, evlendikten sonra eşine sonra çocuğuna, sonra seçtiğine, idarecine, ülkeyi yönetenlere asla soru soramazsın!

İnsanlarımız adaleti savunsun, haklarımızı savunsun ve güvende olmamız için milletvekillilerine oy veririz. Onlar liderlerine soru soramazlar! Böyle bir düşünceleri yok zaten! Daha kötüsü bizim vekilimiz gelir bize karşı liderini savunur! Yokluğu, sefaleti bize güzel göstermeye çalışır!

Soru soramıyorsam, ben eksiğim, soru soramadığım kişi de adil ve demokrasiye inanmış değil!

Soru soramıyorsam benden bir şeyler saklanıyor demektir. Benim ülkemin derdi ve devası benim sorularım olmadan kişilere göre gelişiyor demektir!

Soru sorana kadar dertlerimiz, kıvranmalarımız, tasalarımız ve   azarlanmalarımız hiç bitmeyecek!

Soru sorana kadar demokrasi asla gelmiş olmayacak!