Birbirimize birbirimizi anlamadığımızı söylerken biraz da Ortadoğu’yu, Afganistan’ı iyi tahlil edip, iyice araştırıp, üzerinde düşünmeliyiz!

İletişim, anlaşabilmenin tek yolu. İletişimin kendine göre tonlarca renklerde kuralları var! İletişim duygu ve fikirleri karşıya vermek ve almak. İletişim anlaşmak!

İletişim, dinlemek! İletişimin yüzde yetmişi dinlemek!

Psikiyatrinin büyüklerinden Geştalt; “Dinleyenler kavga etmez, kavga edenler dinlemezler” demiş! Bu cümle benim iletişim için yazılabilecek sözün zirvesi!

Kısır tartışmalar, bağırmalar, peşin hüküm, önyargı ve en kötüsü bilgi eksikliği iletişimin kırılma noktaları!

Hayatımızı bize sevimsiz gibi sunan her görüşmenin arkasında muhakkak ki iletişime ait kötü örnekler yer almaktadır.

Birkaç kişiden daha fazla insanın yer aldığı ortamlardaki bir kişinin ortaya attığı bir görüş veya tarafı olduğu gruba, cemaate, tarikata ait bir mesaj ortamda dipsiz akıntılar oluşturarak insanları bir anda içine çekebiliyor ve bu ortamdan geriye sadece pişmanlıklar, kırılmalar veya küslükler çıkabiliyor. Daha kötüsü düşmanlıklar hep kalıcı oluyor!

Bugün yarım yamalak fikirlerden, ispatlanmamış tezlerden, delile dayanmamış daha önce birçok dibekte dövülerek doğrulanmamış ham fikirlerden veya taraftarlıktan birçok insan birbiriyle konuşmuyor, görüşmüyor.

Çok sebep var ayrı düşmek için! Mesela kitap okumama alışkanlığı! Mesela okuduğu her kitapta kendi fikrine paralel olduğu için fikre sahip çıkmak!

Saplantı halinde kendi ideolojisi doğrultusunda dünyayı görmek, ait olduğu renge dünyayı boyamak arzusu; çılgınlık!

İnanç konusunda referanslarını tartışmasız otorite kabul ederek, karşıyı dinlememek, büyük hata!

Savaşların tek sebebini bir veya diğer başka dinlerden bilerek din düşmanı kesilmek! Her fenalığı dinden bilmek veya dinleri sorumlu tutmak; peşin hükümden kaynaklanmıyor mu? Ki hangi dini öğretilere bakarsanız bakın; hepsinde ortak olan paydalar var, bunlar; insan öldürmemek, hırsızlık etmemek, kötülük etmemek, iyilik etmektir. İnsanları öldüren dinlerin öğretileri değil; öğretileri yorumlayan veya öldürenlerin kendi yorumları ve kişisel davranışlarıdır.

Kötülük yapmaya engel olarak dinini bildiği için milyonlarca insan etrafına zarar vermeden, kendini kötülüklerden arındırmaya çalışarak yaşıyor! Bunların bir anda inançlarından vazgeçtiklerini düşünebiliyor musunuz? Kötülük olmasın diye insanlar inansınlar demiyorum; inancın bir başka değerini düşünmenizi öneriyorum!

Bir başka yaratılmış insanı kesin referans almak iletişimin kesin bittiğini gösteriyor. Hâlbuki her fikir tartışmaya muhtaç! Araştırmak, düşünmek ve okumakla emrolunmuş insanoğlu, araştırmadan, okumaktan, düşünmekten kaçıyor!

İletişimin ölümüne sebep olan sert tartışmalarda belki de can alıcı nokta insanların “kişisel” olarak üstlerine almalarıdır. Reddettiğin referansı bazıları gerçekten “kişisel” alıyor; büyük hata! Ya onların fikirlerini dediklerini kabul edecek, yâda onu kızdırmış olacaksınız ki bu her ikisi de iletişimin sonlandığı anlamı taşımaktadır.

Sonuçta her fikri savunma kişisel değildir, başkasının benim fikrimi kabul etmesi veya reddetmesi, insanın kendi özgürlüğüdür.

Fikrini savunma özgürlüğü o kadar değerlidir ki; Volter;senin fikirlerine katılmıyorum ama fikrini savunman için canımı verebilirim” diyor!

Dinimiz gruplara ayrılmayı insanların arasında küskünlükler, dinde aykırılıklar, ben diyen dini liderler olmasın diye reddetmiştir, yasaklamıştır. Ortadoğu, Afganistan bize yeteri kadar aslında bir örnekler dizisi sunuyor!

Birbirimize birbirimizi anlamadığımızı söylerken biraz da Ortadoğu’yu, Afganistan’ı iyi tahlil edip, iyice araştırıp, üzerinde düşünmeliyiz!