İnsanı insan yapan değerlerin başında gelen nezaket; saygıdan doğar. Saygı, insanın kendisine duyduğu sevgi ve verdiği değerden beslenir. Kendinize saygınız varsa; karşınızdaki canlı-cansız her varlığa saygı duyarsınız! Saygı, kendinize verdiğiniz değerdir.

Son zamanlarda sıklıkla hepimizin şahit olduğu nezaket ve saygı kırılmaları var. Evlat ebeveyne, kardeş kardeşe, komşu komşuya, insan insana, doğaya, hayvana saygı duymayan kaba ve yobaz bir kitle var; bunu söylemek zor olsa bile ben artık kabullendim! Her gün şahit oluyoruz. Niçin çoğul kullanıyorum; çünkü sohbet ettiğim ve görüştüğüm insanlar saygının gittikçe azaldığını daha çok hissediyorlar. Ben de hissediyorum ve bu acı veriyor.

Kendimizi başkalarının fikirlerine yabancı hissetmemiz normal olabilir. Bu normal diyelim; ancak herkesin aynı düşünmesi pek normal değil!

Hele bizim gibi düşünmeyen insanlara takındığımız sert ve anlaşılamaz tavırlar hiç normal değil. Nezaket içermiyor.

En çok insanların tartıştıkları konu siyaset ve din. O kadar ki hakaretler, kâfir ve hain ilan etmeler; hiç nezaket ve saygı barındırmıyor. Üstelik kimsenin haddine de değil. Aydın tavrı ve aydınlık bir kafanın tarzı bu olamaz. Aydın kafaya sahip olabilmek hedefiniz yoksa o zaman nezaket ve saygı beklemek zaten hayal.

Bir günaydın, bir hal hatır sormak, bir yardım eli, bir alo, bir mesaj, bir değer verdiğini ve sevdiğini söylediğin cümle; bir güleryüz ne kadar mutlu edebilir insanları; bir düşünsenize! Uzakları geçin adam ana babasından bile bir ziyareti, iki kelime güzel sözü, bir güler yüzü esirgerken, başkasına mı gösterecek; eğer menfaati olanlar varsa o zaman iş başka tabii ki!

Engelli vatandaşlarımıza mesela; yeteri kadar saygılı davranıyor muyuz? Bence hayır. Bir kaldırım bir bina, bir ibadethane, üniversitede bir amfi, alt üst geçitlerde asansör, merdiven olan her yerde burada engelli ne yapabilir diye bir düşünce var ve gereği yapılmışsa; saygıdan söz edilebilir.

Otobüslerde bir zamanlar gençlerden daha yaşlı, düşkün, hasta, bayan, çocuklu bayanlar için yer vermelerini rica ediyordum. Ne yazık ki bir kısım gençler yer vermemek için ya kendilerini uykuya veriyor, ya dışarı bakıyor ya da telefonlarla oynuyorlar. Ben kınıyorum şahsen.

Hayvanlara saygıya sıra gelebilse kim bilir söylenecek, söylenmeyen ne kadar cümle vardır? Şiddet uygulayıcılar her yerde var, durduğu yerde hayvana şiddet uygulayanlar, onları öldürürken sert ve saygısız davrananlar, aramızda dolaşıyorlar; dikkat etmek lazım.

Şiddetin mazereti, şiddetin hoş görülebilirliği yoktur. Şiddet, iğrençtir; ister kadına, ister erkeğe, ister hayvana, isterse ormana, ağaca, ister çiçeğe. Şiddet sahibi olup tedaviyi reddetmek; şiddet uygulayanı savunmak, devletin şiddet gösterenleri affetmesi, yargılamaması bütün insanlara yapılan hakarettir, saygısızlıktır, tehdittir. Hiçbir şiddete meyilli insanın saygılı ve nazik olduğu söylenemez.