Kurban Bayramı yaklaşıyor. Ekonomik krizin vurduğu Hayvan Pazarı’nda fiyatlar uçmuş gidiyor. Yüksek fiyatlar, düşük gelirliler için bayramın ezik geçeceğini gösteriyor.

Bu ortamı fırsat bilen din tüccarları çözüm üretme konusunda piyasadalar.

Yurt dışı kurbanlıklar için iletişim kanallarında reklamdır ki veriyorlar. Neredeyse bir horoz fiyatına Kurbanlık siparişi topluyorlar.

Afrika Kıtası’ndaki fakir fukara müslümanların sefalet görüntüleri eşliğinde ayet ve hadislerle kurbanlık avına çıkmışlar.

Bu tezgaha düşecek binlerce saf vatandaşın bizim ülkede hiç eksik olmadığını çok iyi biliyorlar.

Pazar büyük. “Ne gelirse bereket versin” hesabı içindeler.

Zaten. Su kuyusu açma konusunda bir hayli tecrübeliler.

Bu kaos ortamında vatandaş çözüm arayışında.

Bir hisse Kurban’ın 12000 TL civarında olduğu söyleniyor. Fiyat bütçeyi aşarsa çözüm 4000-5000 aralığında resmi kurumların yurt dışı kurbanlıklarında aranıyor.

Burada da sıkıntının azalan güven duygusunda olduğunu biliyorlar.

Yani kafalar karışık.

Cemaat ve tarikatlar piyasanın vazgeçilmez aktörleri olarak sahneyi asla terk etmiyorlar.

Neyse ki şimdilerde Kurban derisi toplama heyecanı biraz azalmış görünüyor.

“Allah’a ulaştıran” manasında olan Kurban ibadetinin maksadına uygun bir şekilde yerine getirilmesi dinin emri olsa da bu bilincin İslam Coğrafyası’nda pek yaygın olduğu söylenemez.

İhtiyaç sahiplerine ulaştırılmasında hiç kaygı ve şüphenin olmadığı adreslerin azlığı toplumsal sorunlarımız arasındadır.

Kesilecek kurbanların et ve kanlarının Allah’a ulaşmayacağını, Allah’a ulaşacak şeyin takva ve samimiyet olduğunu bilmek ibadetin amacı ve felsefesidir.

Bu düşüncenin tüm İslam Dünyası’nda yaygınlaşmasını diler Allah ile aldatanlar için Naim Hoca’nın “ Dikkat et müslüman!“ sözünü hatırlatmak isterim.