Dünyanın dört bir tarafından toplanan (!) tohumlar Norveç’in Svalbard adasında donmuş bir dağın 130 metre altında saklanıyor. Bu ambara dünya kıyamet deposu deniliyor. ABD’nin 20 Mart 2003 yılında Irak’ı işgali sırasında da işgal ordusu, ilk önce Ebu Gureyp’e (Ebu Garip) gitmişti. Çünkü; işgale kadar Mezopotamya’nın binlerce yıllık ata tohumlarının saklandığı yer Ebu Gureyp tohum deposuydu. (İşgalden sonra ABD’nin işkence cezaevi oldu) Ya bizim tohumlar...?

Tarım ürünlerini iklim değişikliklerinden, depremlerden, nükleer saldırılardan, savaşlardan ve doğal felaketlerden korumak için 2008 yılında inşa edilen kıyamet deposunun en büyük destekçileri, kurduğu ölüm imparatorluğuyla dünyayı parmağında oynatan Rockefeller vakfı, Bill Gates vakfı ve GDO’lu (Genetiği değiştirilmiş organizma) tohum üreticileri Monsanto ve Syngenta..! Bu depoda tüm dünyadan toplanan 1 milyondan fazla tohum bulunuyor. Ülkemizin kıyamet deposu ise, tohumun toprağa atılmadan test edildiği, topraksız tarımın yapıldığı Erzurum’un Merkez Aziziye ilçesi Dadaşkent semtinde kar tanesi şeklinde tasarlanan soğuğa dayanıklılık test merkezi..!

Ülkemizdeki tohumluk üretim ve dağıtım planlaması yapılan bu merkezde, iklim değişikliği, kuraklık ve soğuk gibi olumsuzluklarla mücadele için çalışmalar yapılıyor, tohum çeşitleri üretiliyor ve saklanıyor. Bu merkezde bitki, gıda ve hayvan gen kaynaklarının korunması ve dayanımı sağlanıyor. Acil durumlarda, ülke insanını doyuracak hububatın çeşitleri geliştiriliyor. Ve hepsinden önemlisi bu merkezde tarım, topraksız olarak yapılıyor. 2016 yılından beridir batıdan doğuya kuzeyden güneye ülkemizin tüm bölgelerine hizmet ediliyor.

Küresel efendiler (!) dünya nüfusunun (2021 itibariyle dünya nüfusu 7 milyar 800 milyon) çok fazla olduğunu ve azaltılması gerektiğini hesap edip, kıyamet planları yapıp, çaldıkları (!) tohumları gizlerken, Erzurum’daki soğuğa dayanıklılık test merkezinde, ‘’Topraksız tarım’’ yapılıyor haberiniz olsun..!