Aşı olmamayı, aşıyı reddetmeyi topluma karşı gerçek bir saygısızlık ev nezaketsizlik olarak görüyorum! Burada sadece bir inatlaşma olduğunu düşünüyorum!

2021- 2022 yılı öğretim yılı açıldı! Hayırlı uğurlu olsun! Amacım eğitimle, öğretimle ilgili bir yazı yazmaktı! Ancak korona salgını ölü sayısı günde 275 kişiye ulaşınca ister istemez yazımı korona salgınına ayırdım.

Günde bir büyük otobüs ve artı bir midibüs de insanımızı kaybediyoruz!

Korona virüsü salgını kontrol altında dememiz olmaz!

Koronayı biz kontrol edemiyoruz, korona bizi kontrol ediyor!

Geçen hafta iki tıp doktorumuzu kaybettik! İki doktorumuzda aşı karşıtıymışlar ve aşı olmamışlar!

Yoğun bakımda yatan bir hasta yakını Bayan; “Annemin iki arkadaşı, akademik kariyeri olan iki tıp doktoru ve annemi etkileyerek aşı olmasını istemediler” dedi!

Yoğun bakım verilerine göre; yoğun bakımda yatan hasta sayısı 65, aşı olmayanların sayısı 62, tek aşılı hasta sayısı 3!

Buradan bir sonuç çıkaramaz mıyız? Okullarımızda mantık dersi olmadığından mıdır, nedir?

Ölenlerin yüzde 92’si aşısız, yüzde beşi aşı programını tamamlamamış!

Buradan aşı karşıtı görüş belirleyenlerin ortaya koyacakları delil var mıdır, nasıl delil bulabilirler; anlamak güç!

“Aşı; insana olmaz, zeytune, zeytune” reklamı vardı Metin Akpınar, Zeki Alasya’nın! Öyle düşünen vatandaşlar aramızdalar; direniyorlar aşı olmamak için!

Aşı olmamak için halk arasındaki asılsız dedikodulardan başka bir delil bulamazsınız sadece ego, başka bir şey değil!

Aşı olun lütfen, eğer kendinizi sevmiyorsanız; kimseyi sevme ihtimaliniz zaten yok da; lütfen aşı olun ve başkalarının hayatını riske atmayın! Aşı olmayarak başkalarını riske atmak; topluma yapılacak en büyük saygısızlık ve sevgisizlik örneğidir! Dünya bizi zehirleyecekmiş yalanına sarılmayın! Dünya istese bizi her şeyle zehirler zaten!

Aşı olmamayı, aşıyı reddetmeyi topluma karşı gerçek bir saygısızlık ve nezaketsizlik olarak görüyorum! Burada sadece bir inatlaşma olduğunu düşünüyorum!

Diğer taraftan cenazeler, düğünler hiçbir risk yokmuş gibi eski alışkanlıklardan taviz vermeden sürdürülüyor!

Bir tanıdığımı gördüm, üç aşısını olmuş, çay ocağına geldi, oturdu, elini hiçbir şeye sürmedi, çay içmedi, maskesini çıkarmadı, kalktı üç çay parası ödedi tam giderken içmediğin çay parasını niye veriyorsun dedim, kahvecinin hakkı dedi! Dışarı çıktığında da çift maske ve eldiven kullanıyormuş!

Topluma faydalı olan insanlar erdemli insanlardır! Bunlar yakın veya uzaklarına şiddet uygulamaz, toplumda her zaman birleştirici özellikleri olan, yerlere çöp ve atıklarını atmayan, kendilerinin ve başkalarının sağlığını korumaya çalışan, düşküne yardım eden insanlardır! Griden beyaza doğru yol alan aydın insanlar ülkenin sıkıntılı olduğu böyle günlerde, aşılarını olurlar, aşısız dolaşmayı başkalarına saygısızlık olarak yorumlarlar!

Hintli, topluma yardım etmeyen insanların gerçekte zararlı olduklarını söyler!

Toplumda devlet aşıyı tedarik edip getirmiş, ücret istemiyor; aşı olmamanın adını koymak istemiyorum, okurlarıma saygı duyuyorum!

Ve devletin burada aşı olmayanlara ciddi yatırımlar yapması gerekmektedir.

Ve devlet okulların açıldığı şu günlerde okullardaki hijyen, hijyen için gerekli olan temizlik ve dezenfektan malzemelerini eksiksiz olarak okullara koyması lazım!

Herkes elinden gelenin fazlasını yapacak, aşı olmayanlar aşı olacak, devlet salgını saldım çayıra Mevlam kayıra babından başıboş bırakmayacak! Ölü ve vaka sayısının artması insanlarımızın ve devletin biraz işi gevşettiği, takibi, tedbiri, korunmayı aksattığı kanaatindeyim!

Biraz nefsimizden taviz veremez miyiz? “Ben” çok mu önemli? Bilginin, istatistik sonuçların, aklın kullanılmadığı, değer görmediği yerde karşımıza modern daltonluk (yobazlığın Cemil Meriç’çe tanımı) çıkar!