İlk, orta ve lise seviyesinde eğitim ve öğretimde ciddi sıkıntılar var. Geleceğimizin teminatı olan gençleri hiç ama hiçte doğru eğitemiyoruz. Bunu en açık göstergesi kabul edin veya etmeyin okul koridorlarında göreceğiniz davranış biçimleri, bahçede, okulun kapısında, kamuya açık yerlerde o genç pırıl pırıl beyinlerin nelerle meşgul olduğunu görmek sanırım yeterlidir.

Bu nedenle bakanlıktaki yetkililere acil olarak şu çağrıyı yapmayı bir borç biliyorum. Umarım dikkate alırlar.

1-Öğretmen okulları yeniden açılmalı, Yüksek Öğretmen Okulları ihya edilmeli, ihtiyaç kadar öğretmen yetiştirilmelidir.

2-Milli Eğitim Temel kanununun gözden geçirilerek aksayan yönleri güncellenip ıslah edilmelidir.

3-Milli Eğitim Şura'sına işlerlik kazandırılarak her eğitim ve öğretim meselesi toplumun her kesiminden katılacak elemanlar tarafından, iktidarın etkisinde kalmadan, özgürce konuları tartışabilmelidir

4-Okullardaki idarecilik sistemi yeniden düzenlenerek;

a-stajyerlik,

b- asalet tasdiki

c- eğitimin kademelerinde en az beş yıl çalışma,

5-İdareci adayları; müdür muavinliğini kazanmış olanlar ;

a-Bu kademede en az beş yıl çalışmalı,

b-Bu sürede sicili çok iyi olmalı,

c-bu süre sonunda müdürlük imtihanına girme hakkı kazanmalı,

6-Müdürlüğü kazanmış olanlar ;

a-Mevcudu az olan okul esas alınarak göreve başlatılmalı,

b-Görev yaptığı okulda en az üç yıl görev yapmalı,

c-Görev süresince sicilinin temiz olmasına bakılmalı,

7-Milli Eğitim Müdür yardımcılıklarına atanma;

a-Eğitimin bütün kademelerinde çalışmış, başarılı okul müdürleri liyakat esasına göre atanmalı,

8-Mili Eğitim Bakanlığının Merkez teşkilatına atanma;

a-Eğitimin kademelerinde çalışmış, başarılı olmuş olanlar arasından seçilecek olanlar bir yıl akademik çalışmaya alınıp ilgili birimlere öyle atanmalıdır.

9-Talim Terbiye Kurulu gibi yerlere en az 25 yıl bakanlığın kademelerinde çalışmış, rüştünü ispat etmiş idareciler arasından atanmalı,

10-Genel Müdür ve Müsteşarlar kesinlikle öğretmen kökenli olmalı, öğretmenlik, idarecilik görevlerinde üstün başarılara imza atmış olanlar arasından seçilmeli,

11-Milli Eğitim Bakanı olacak bakanlar ve yardımcıları kesinlikle öğretmen kökenli olup eğitimi; "iminden cimine" kadar çok ama çok iyi bilenler arasından çıkarılmalıdır.

12-Okul müfredatlarını ben yaptım anlayışından çıkarak işe ömrünü vermiş, unvanlı, unvansız tüm eğitimcilerin görüşlerini alıp değerlendirecek ihtisas birimleri oluşturulmalı. Bu çalışmalar ideolojik korkulardan, ön yargıların keskin kılıcından, parti ve sendika çıkarlarından uzak tam bir sosyal, kültürel, ahlaki erdem içinde, vicdani kanaatleri besleyecek şekilde yeniden yazılmalıdır.

13- Okul yönetimlerini; tarikat, cemaat, sendika ve parti baskılarından kurtararak tam bir evrensel hukuk normları içinde insani, yerli ve milli hale getirilmelidir.

Sonuç olarak:

Bugün eğitimin içine düştüğü içler acısı durumdan ülke ancak benim kanaatime göre böylece çıkabilir.Bugün sokaklarda gördüğümüz manzara yarın daha kötü görüntülere sebebiyet verebilir. Bundan da siz yöneticiler, karar vericiler ve yanlışa ses çıkarmayanlar toptan mesul olur.