Erzurum Tarım İl Müdürlüğü'nün ilgi alanında olması nedeniyle gerek Erzurum ilinde, gerekse ülke genelinde tarım ve hayvancılıkta realist bir bakış açısına ihtiyaç vardır. Bu yazıyı buna katkısı olur diye bir kaç satır karaladık. Umarım müdürlüğümüz ilgilenir ve ilgililere iletir.

Neden Tarım?

Dünya hızlı bir nüfus artışına sahne olurken gıda ihtiyacı da o oranda artmaktadır. Bu nedenle insan var olduğu sürece gıda ve gıda sorunu yaşanacaktır. Türkiye de son yıllarda görülen tarımsal ürün ithalatı bunun bir göstergesidir. Salatalık tohumundan yeşil mercimeğe, pirinçten buğdaya kadar pek çok ürünü satın almak durumunda kaldık. Büyük ve küçük baş hayvan konusunda ne yazık ki yeteri kadar üretemediğimiz için son yıllarda et ihtiyacını karşılamak için ithalata başladık. Bu ülkemiz için üzücü bir durumdur.

Bir ülkenin geleceği gıda üretimini geliştirilmesi, pazarlanması ve tüketimi ile orantılı olarak dengede tutabilmeyi gerekli kılmaktadır. Bunun için öncelikle Erzurum Tarım İl Müdürlüğüne sesimizi duyurmak, müdürlük vasıtasıyla Tarım Bakanlığı'na ulaşmayı hedefledik. Bu yazımızda azda olsa çözüme yönelik bazı tekliflerimizi özetledik. Umarım Tarım İl Müdürlüğü önerilerimiz ciddiye alır ve ilgililere ulaştırır.

Önerilerimiz:

1- Gıda veya tarımsal üretimin birinci ayağı topraktır. Toprağını besleyen, koruyan, modern sulama teknikleriyle sulayan, yer altı ve üstü su kaynaklarını verimli kullanan, ülkemizin günümüzde ve ileride su sıkıntı çekmeyecek ülkeler arasında yer alması için gereken tedbirlerin alınması kaçınılmazdır.

2- Üretimin ikinci ayağı asırlardır toprağa ve coğrafyaya bağlı olarak bağışıklık kazanmış verimli tohumların; toplanması, üretilmesi ve gerekli şekilde korunması ile mümkün olacaktır. Dışarıdan tohum ithal etmekle yerli üretimin perişan edileceği ve çiftçiyi dayanıklı tohumdan mahrum edeceği asla akıldan çıkarılmamalıdır. Tohumculuk kanunu; uluslararası büyük tekellerin değil, köylü lehine değiştirilmelidir.

3- Toprak anadır, candır. Toprağa sahip çiftçi üretecek, kazanacaktır. Bu nedenle toprağı suni gübrelere mahkum etmeden, nadas, karık, herk ve diğer eski usul çalışma biçimlerini ıslah ederek, makine teknolojisinden faydalanıp büyük ve dev çiftliklere dönüştürmesi gerektiği, çağın beklentilerine cevap verecek biçimde yeniden organize edilmelidir.

4- Tarım İl Müdürlükleri kendi içinde kuracakları, devletin ilgili birimleriyle tam bir uyum içinde çalışacak, köylünün ekim, biçim, ürün pazarlanmasını denetleyecek, hukukun üstünlüğünü ön gören, tam bir adalet anlayışıyla denetleme yapacak birimlerin kurulup hayata geçirilmesi gerekmektedir. Bunu yaparken "ehliyet ve liyakat" esası her zaman birinci planda olmalıdır.

5- Cumhuriyetle birlikte kurulan Toprak Mahsulleri Ofisi, Pankobirlik, Şeker birlikleri, Çaya-Kur gibi birlikler asli görevlerini yeniden üstlenmeli buralar; partilerin, toplumda nüfuz sahibi kişilerin ve sendikaların hoyratça kullandığı müessesesi olmaktan çıkarılmalıdır.

6- Köylünün, üreticinin ekip, biçip satmaya çalıştığı tüm ürünleri yukarıdaki birlikler, ofisler almalı, köylünün alın teri kurumadan ücreti ödenmeli, devletin her yıl çiftçiye, köylüye verdiği tarımsal destek devletçe alınan ürünler karşılığı pirim olarak verilip, üretici teşvik edilmelidir.

7- Devletin dağıttığı, tarımı destekleme paraları, bundan böyle plan, proje, dosya gibi lüzumsuz işleri devre dışı bırakarak doğrudan ürüne verilmeli, böylece aracıların ve suiistimallerin önünün kesilmesi sağlanmalıdır.

8- Hayvan üreticisi çiftçiler istedikleri mallarını istedikleri zaman Et Balık Kombinalarına kestirerek paraları kaybolmadan paralarını almalı, devlet bu yolu tercih edenlere teşvik pirimi vermelidir. Böylece vatandaş birtakım kötü niyetlilerin kötülüğünden emin hale getirilmiş olacağı dikkatlerden kaçmamalıdır.

9- Ekilmesi, biçilmesi zor olan yeşil ve kırmızı mercimek için modern makineler, yerli üretimle yapılarak, çiftçinin kolay elde ederek işlerini yapması sağlanmalıdır.

10- Türkiye sınırları içinde yetişten tarımsal ürünlerin kesinlikle ithalatı yasaklanmalı, dışarıdan alınacak ürünlere verilen döviz yurt içinde kalması sağlanarak üreticilere destek olarak verilmelidir.

Bütün bu işler yapılırken kesinlikle yapılanlar devlet politikası haline getirilip, partilerin ve başka kurumların niyetlerinden kaynaklanan düşüncelerinin önüne set çekilmiş olmalıdır.