6 milyon 557 bin kilometrekarelik devleti, 14 milyon 983 bin kilometrekareye çıkararak bir cihan devleti haline getiren, Almancada Prachtige, Fransızcada Magnifigue, İngilizcede Magnicifent, Rusçada Velikolebniy yani tüm dünyanın ‘Muhteşem’ dediği, Osmanlının 10. padişahı ve 89. İslam halifesi, dadaşlar diyarı Erzurum’un fatihi ve mimarı Kanuni Sultan Süleyman. Nam-ı diğer muhteşem Süleyman…

Timur, Akkoyunlu, Karakoyunlu, Şah İsmail yüzünden Erzurum, yüz yıl boyunca kargaşa ve savaşlarla fetret devri yaşadı. Erzurum’u huzura kavuşturan, bin bir hatimlerin banisi pir Ali babayı Erzurum’a yerleştiren, Erzurum’un Sünni bir memleket olduğunu ilan için ezanlardan sonra sala okuma geleneğini başlatanın muhteşem Süleyman olduğunu biliyor muydunuz?

Bitmedi… Savaşlarla virane olan Erzurum'u mamur hale getirmek için ferman yayınlayıp, damadı ve baş veziri Rüstem paşayla dönemin en kudretli paşaları Ayaz paşa ve İbrahim paşayı Erzurum’un imarı için görevlendiren, matrakçı Nasuh'a Erzurum şehir planını çizdiren, Tebriz’den Sünnileri getirip yerleştiren ve şehri şenlendirenin de muhteşem Süleyman olduğunu duymuş muydunuz?

Yine bitmedi… Bugün Erzurum’dan Erzincan, Suşehri, Tokat, Amasya, üzerinden İstanbul’a giden dere yolunu açan, güvenli hale getiren, İstanbul ile Erzurum’u ticari ve askeri açıdan birbirine bağlayan, ordusunu Erzurum’a yerleştirerek, şehri garnizon haline getiren fakat buna karşın Erzurum’da adının geçtiği tek bir yer olmayan sultanda muhteşem Süleyman’dan başkası değil.

Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Erzurum Şube başkanı eğitimci yazar Murat Ertaş, diyor ki; ‘’Bu şehrin banisi, muhteşem Süleyman’dır. Neredesin ey vefa..?’’