1918 yılında işgalden kurtulmak amacıyla bir devlet kurularak bağımsız bir Şura Hükümetiyle 25 Mart 1918’de Ermenileri sınır dışı edenlerin toprağıdır. Bu tarih o ilçenin kurtuluşu olarak kutlanmaktadır. Kurtuluş mücadelesi sonrası bağımsızlığı ilan edilen kazanın Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra da halkının isteğiyle Türkiye topraklarına katıldığını biliyor muydunuz? Bahsettiğim yer gökkuşağı tepeleriyle, siyah inci ya da herkesin bildiği adıyla Oltu taşının toprağı; Oltu.

Erzurum’un Oltu ilçesi, yurdumuzdaki onlarca şehirden daha fazla gelişmiş bir ilçedir. Oltu çayının açtığı vadinin genişlediği alanda kurulmuştur. 70 bin 748 hektarlık ormana sahiptir. İlçe halkının önemli bir kısmı geçimini tarım, hayvancılık ve madencilikle sağlamaktadır. Orman ürünleri de ayrıca ilçe halkının başlıca geçim kaynakları arasındadır. Ticaret ilçede oldukça hareketlidir. İklim olarak daha çok Karadeniz ikliminin ılımanlığı görülür.

Hiç şüphe yok ki, Oltu denilince akıllara ilk önce taşı gelir. İlçenin Kuzeydoğu tarafından çıkarılmaktadır. Bu taş birçok ziynet eşyasında kullanılmaktadır. Kolay işlenebilme özelliğinden dolayı takı ve süs eşyalarında kullanılmakta, işlemeciliği usta çırak ilişkisi ile sürdürülmektedir. Pozitif düşünmeyi sağlayan depresyon, sıkıntı, sinir bozukluğu gibi rahatsızlıklar üzerinde olumlu etkiye sahiptir. Gerginlik giderici, sabır verici olarak da bilinmektedir. Osmanlı arşivlerine bakıldığında mevki sahibi insanların da Oltu taşından yapılmış tespih ve yüzükler kullandığı bir gerçektir.

Dünyada benzerinin Çin’de olduğu bilinen Gökkuşağı tepeleri ise Oltu yolu üzerinde seyir edenleri kendisine hayran bırakmaktadır. Ayrıca Kız-Oğlan Kilisesi ile Gül Bağdat gibi ziyaret makam ve mekanları da ilçede görülmesi gereken yerlerdendir. Ancak, Urartular döneminde yapıldığı bilinen ilçe merkezindeki dik bir tepede bulunan Oltu kalesi muhteşemdir. Her Oltu fotoğrafında, bu kale mutlaka arka fondadır.

356 yıldır ayakta olan Aslan paşa cami yıllara meydan okumaktadır. Osmanlı mimarisindeki tek kubbeli camilerin Doğu Anadolu’daki en güzel örneklerinden biridir. 1877-1878 Osmanlı Rus savaşında, Rusların Oltu’yu işgal ettiği dönemde yaptırılmış, haç planlı Rus kilisesi de görülmesi gereken tarihi yapılardandır.

Şehirleşme konusunda da her zaman göz dolduran ilçe, bakımlı çarşılarıyla da dikkat çekmektedir. Oltu taşıyla adını tüm dünyanın bildiği bu ilçe, Erzurum’a 115 kilometre uzaklıkta ve bir buçuk saatlik mesafede.