Erzurum’un yetiştirdiği adı kadar mümtaz/seçkin olan Mümtaz TURHAN hocamızın öğrencilerinden olan insan ve davranışları üzerine çokça eserler veren Psikolog Doğan CÜCELOĞLU bir konuşmasında, “ailede, okullarda, üniversitelerde ve camilerde neden sosyal ve ahlaki yaralarımıza ait bilgi ve aydınlatmalar yapılmamaktadır.” diye serzenişte bulundu.

Özellikle 2023 yılında resmi rakamlara göre evlenen her üç aileden birisi boşanmayla sonuçlanmıştır. 400’e yakın kadın cinayetleri, ortaokullara kadar düşen uyuşturucu kullanımı haberlerini basından okuyup duydukça tedirgin oluyoruz. Türkiye nereye koşuyor!

Fen bilimleri Enstitüsünde Yüksek Lisans ve Doktora öğrencilerine “Bilim, Eğitim ve Etik Dersinde” etik ve ahlaka giriş mahiyetinde bir konferans verdim. Sayıları yüzleri aşan öğrencilere şu soruyu sordum: Evinizdeki kütüphanenizde ahlak, etik üzerine kitap var mı, okuduğunuz kitabın adını verir misiniz? Bir elin parmağını geçmeyen öğrencimiz “var” dedi. “Hangi kitap, adını verir misin?” dediğim de hatırlayan olmadı.

Bende olan Türkçe kaleme alınmış 2 valiz ahlak ve etik üzerine kitabı götürüp tanıttım.

“Ahlakımızı, şerefimizi, onurumuzu ve vicdanımızı ne bir kişiye, ne bir cemaate, ne bir tarikata ne de bir örgüte bırakmadan kişiliğimizi ve insani kimliğimizi koruyalım” dedim. Bahane uydurmayalım. Uygarlığımız ahlaki buhran içerisinde…

Ancak biz şu gerçeği biliyoruz: Cumhuriyet kurulduğundan itibaren saygın bir kurum olan Diyanet İşleri Başkanlığında başkanlık yapmış başkanların birçoğu eser sahibi insanlardır.

Benim Dinim adlı eserinin yanında 60 kadar eser yazan Ord. Prof. Şerafettin YALTKAYA.

Atatürk’ün emriyle askerde okutulan Askere Din Kitabı ve Ahlak Dersleri ve İslam Dini gibi eserleriyle 70 kadar eser yazan Ahmet Hamdi AKSEKİ.

Hukuk-u İslamiyye ve Istılahat-ı Fıkhiyye Kamusu, Kur’an-ı Kerim’in Meal-i Alisi ve Tefsiri ile Büyük İslam İlmihali yanında yayınlanmış pek çok eserleri bulunan Ömer Nasuhi BİLMEN.

Riyazü’s Salihin tercümesi yanında İslâm-Türk Ansiklopedisi’nde 1940-1948 yılları arasında 250 civarında biyografi maddesi yazan Hasan Hüsnü ERDEM gibi Diyanet İşleri Başkanları sosyal yaralarımızı ihmal etmemişlerdir. İhmal etmedikleri gibi kurumun itibarını da korumuşlardır.

Âlim ve bilge olan Ömer Nasuhi Bilmen hocamızın Büyük İslam İlmihali adlı eserinin Ahlak kısmında 80 maddelik Güzel ve Çirkin Huyları ayet ve hadislerle açıklayarak ele almıştır. Bu maddeleri sofrada, bir dost meclisinde gündeme getirerek çaresizliğimizin kader olmadığını bilerek okuyup tartışarak ve yaşayarak zor da olsa çaba sarf etmeliyiz.

Güzel ve çirkin huylar başlığından iki örnek seçtim.

İttika, yani, Allah’tan korkmak, haramdan ve şüpheli şeylerden sakınmaktır. Böyle bir hale “takva” da denir. Takva sahibine “muttaki” denilir. Muttaki olan bir şahıs, emin, itimada layık bir insan demektir ki, kendisinden hiç kimseye zarar gelmez. İslam dininde insanlar, esasen birbirine müsavi/eşit olup üstünlükleri ancak takva itibariyledir. Kur’an-ı Kerim’de: “Şüphesiz ki, Allah katında en üstün –değerli olanınız, en fazla muttaki olanınızdır.” Hucurat Suresi,13.

İttikanın zıddı, fasıktır, fücurdur. Yani doğru yoldan çıkmak. Hak Teâlâ’ya asi olmak, haramdan, şüpheli şeylerden kaçınmamaktır. Böyle bir halin neticesi ise, felakettir, azaptır.”

Hak: Allah Teâlâ’nın bir mübarek ismidir. Her sabit, doğru olan şeye de hak denir ki, zıddı, batıldır. Herkesin meşru olan salahiyetine, iktidarına bir şey üzerindeki malikiyetine de hak denilmiştir ki, çoğulu “HUKUK”tur.

Bir hak karşılığında bir vazife vardır. Mesela bir insan hayat hakkına, şeref ve haysiyet hakkına sahiptir. Bunlara kimsenin tecavüzü caiz değildir. Bu sebeple o insan da bu hak karşılığında başkalarının hayat hakkına, şeref ve haysiyet hakkına riayetle vazifelidir. Bunlara da kendisi tecavüz edemez/haddini, sınırlarını aşamaz. Böyle bir tecavüz haramdır. Cezayı gerektirmektedir, dünyanın intizamına/düzenine manidir.

Hak, daima haktır. Hakka kuvvet ve başka bir şey galip gelemez. Geçici olarak yok olan bir hak, bir gün dünyada olmasa bile, yarın ahirette ortaya çıkacaktır.”

Haydin dostlar Büyük İslam İlmihalinin ahlak kısmını gündem yapmaya…