Erişilemez hedefler koyarak başımıza yıktık hayatı.
Aşk bize ağır geldi.
Üzerimizden atmak için uğraşıp durduk farkındaysan.
Didikledik her tarafından birlikteliğimizi… uzaklaşmak için birbirimizden, olmadık saçmalıklar uydurduk.
Senaryosu berbat bir filme çevirdik hayatımızı.
Adı batasıca gurur, yüreğimizin sevgi damarını orta yerinden çatlatıncaya kadar usanmadan çabaladık.
 
Birbiriyle yenişemeyen iki kumandan edasıyla, bulunduğumuz her yeri savaş meydanına çevirdik.
Uzun ve soluksuz kavgalarda kaybettik kendimizi.
Öfkemiz dindiğinde yüzümüzü kızartan sözler ettik durmadan.
Utandık, pişmanlığımızı belli etmemize izin vermedi gururumuz.
Utandık, utancımızı artıracak sözler söylemekten usanmadık.
Birlikte kazanmak anlamsız geldi bize.
 
Aşk bize ağır geldi.
 
Geleceğimizi yitirmek pahasına karanlık sözler ettik birbirimize.
Güler yüz göstermek yerine, en sevmediğimiz her şeyi ardı ardına sıralayıp durduk anlamsızca.
Kurtulmamız gerektiğini sandık birbirimizden.
Kurtuluncaya kadar neyi elimizden kaçırdığımızın farkına varmadık.
En çirkin kavgalarda, anlamsız kıskançlıklarda hırpalayıp durduk aşkı.
Birileri haklısın dedikçe, denizler gibi kudurduk.
 
Telafisi imkânsız sözler söylemek için birbirimizle yarışıp durduk.
Etraftaki mutsuzların, yanlarına yeni mutsuzlar aradıklarının farkına varamadık.
Onlara katılabilmek için kıyasıya vuruştuk.
 
Uzaklaştığımızda pespembe olacağını düşlediğimiz hayat yıkıldı.
 
Ayrılık bize ağır geldi.
 
Uzaktan baka kaldık birbirimize.
Laf getirip götürenler acıttı yüreğimizi.
Bir kere daha bir araya gelmek için bekledik durduk birbirimizi.
Onca acıtıcı şeyin ilk özrünü dilemekten korktuk.
Korktuk ateşlere attığımız aşkı kıyıya ilk çeken olmaktan.
 
Şimdi biliyoruz ne demek olduğunu ayrılığın.
İyi biliyoruz anlamsızlığını kıyasıya kavgaların.
Tarif edebiliyoruz artık, acısını yürek yakan sancıların.
 
Seni bilmiyorum ama ilk özür dileyen olmak için, yıkmaya karar verdim gururumu.
Bana söyleyeceğin her şeyi dinlemeye hazırladım kendimi.
 
Aşk, sensizliği gösterip gururumu yerle bir etti.
İzin ver kavgayı ilk başlatan olmanın utancını özür pınarlarında yıkayayım.
İzin ver, aşkın artık bize ağır gelmeyeceğini sana ispatlayayım.