Yıl 1950… ABD’den uzmanlar getirilir ve Anadolu’ya uygun ulaşım sistemi sorulur? Cevap karayoludur. Önce yollar ve araçlar, ardından petrol, sonrada yedek parça sağlanır. Aynı anda ABD ve Avrupa’da kullanılan ulaşım yolu bizim siyasilerin ‘Komünist işi’ dediği demiryollarıdır. Memleketin engebeli ve olumsuz kış şartları doğuyu merkezden koparır geri bırakır… Ama olsun, ‘Ayağımızı yerden kessin yeter’ mantığıyla, o gün bugündür, ‘Bas gaza aşkım’ der yurdum insanı…

1 kilometre karayoluna yapılacak harcamayla, 5 kilometre demiryolu yapılabiliyor. Demiryolunun ömrü 30, bölünmüş yolun ömrü ise 15 yıl… Dünyada ilk tramvay 1881’de Berlin’de, 1883’te Londra’da, 1900’de Paris’te ve 1914’te de İstanbul’da kullanılmaya başlandı. 681 bin 090 nüfuslu Saray Bosna’da, 510 bin nüfuslu Lizbon’da ve 717 bin 486 nüfuslu Lviv’de de halen daha tramvaylarla ulaşım sağlanıyor. Peki ya dünyanın kış turizm merkezi, 756 bin 893 nüfuslu Erzurum’da..?

Erzurum’da hızlı tren, 2026-2035 yılları arasında deniliyor. Hafif raylı sistemde nüfus engeline takılıyor. Oysa ki bölgenin turizm, ticaret, eğitim, sağlık merkezi Erzurum’da, en azından Kars kapı’dan başlayıp, Cumhuriyet caddesi üzerinden Atatürk Üniversitesine, ya da Erzurum teknik üniversitesine kadar uzanacak tramvay, bu şehrin toplu taşımasına hem nefes aldırır, hem de hava katar. Tıpkı Saray Bosna’ya, Lizbon’a, Liviv’e, Antalya’ya, Bursa’ya, İstanbul’a kattığı gibi.

Kıymetli yöneticiler..! Önce ‘Dadaş’ın G9 çilesi’ ve ‘Hilal kentin otobüs macerası’ başlıklı yazılarıma bir göz atın. Ardından da rastgele bir otobüse binin ve millet ulaşımda ne çekiyor bir görün..! Sonrada şu araba sevdasını bir kenara bırakın ve tramvayların şehirlere neler kattıklarına bir göz atın..!