Yazmak ve kendi bakış açınızla analiz etmek kolaydır; ama gerçekleri aktarmak ve o değişmezlerin ışığında bir şeyler karalamak bu günlerde zor be kardeş!

Zor elbet; ama bunu kolay eylemek de o kadar zor değil ki!

İki kulağımız sağırlar sohbetinde değilse; ya da iki gözümüz körler kümbetinde ziyarete açılmadı ise, yani yaşama dair olanları anlamaz isek ya tam bir salağız ya da kötü niyetliyiz.

Bu satırların yazarı her zaman böyle düşünmüştür.

İşte bu mantığımızı malzeme ve rehber ederek, dedik ki AK Parti'nin güçlü olduğu memleketimiz Erzurum'da siyasetin güçlü isimlerinden biri olan İYİ PARTİ İL Başkanı Melih Kırkpınar'ı arayalım. Öyle ya, hep çiçek böcek yazarak suya sabuna dokunmadan bu hamamda yıkanacak değiliz ya!

Sayın Kırkpınar'ı aradım

Laf aramızda canım sıkkın, yani memleket havasındayım. Tansiyonum döviz gibi yükselirken benim düşük seviyede soru sormam beklenemez ebet!

Açtım telefonu, "Merhaba başkan," dedim.

Her zamanki nezaketiyle, "merhaba," dedi.

Bakın şimdi, burası çok önemli!

Hal hatırdan sonra, dedim ki. "iki kelam eyleyin de biz de iki satır yazarak mesleğimizin hakkını verelim."

Sayın Kırkpınar güldü, harbiden telefonda güldüğünü hissetim. Havadan, sudan, kardan yağmurdan söz eyledikten sonra siyasetten kapıyı açtığımızda dedi ki; " Ömer bey, biz iyi yolda yürümenin hem yükünü, hem de huzurun taşıyoruz!"

İddialı bir cümledeki vurgulu olan "huzur”, sözcüğünü aldım çıkardım.

Huzur!

Yani, gönül rahatlığı, baş dinçliği!

Yani, inandıkları yolda yürürken çelişkilerden uzak ve inançlı bir yolculuk!

Yanlış bir iş yaparsanız, içinizde bir huzursuzluk olur; birine iftira atarsanız, niyetiniz sahtekarlık ise ya da yalan söylerseniz yine aynı huzursuzluk sizin beyninizi hallaç gibi savurur.

O yüzden Sayın Kırkpınar'ın "huzur" sözcüğünü önemsedim, çünkü o sözcüğü içten ve akılına gelen ilk cümlede inanarak kurmuştu.

"Peki," dedim, "ister huzurlu olun ister huzursuz, Erzurum'da güçlü bir AK Parti karşında İYİ Parti olarak şansınız ne olabilir ki!"

"Adalet her zaman tecelli eder," dedi.

Bu kısa konuşmadan sonra biz de analizimizi yapalım.

İYİ Parti Erzurum İl Başkanı Kırkpınar'ın ilçe ilçe gezerek ve özellikle çiftçi ve tarımla uğraşanlarla birebir görüşüp, dertlerini dinlediğini ve de çözümlerini aktardığı biliyoruz. Bu konuda tecrübeleri olduğunu da kimse inkâr edemez.

Ancak, inkâr edilemeyecek bir şey daha var.

Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Mehmet Sekmen de, ne derlerse desinler, Erzurum için çok şey yapmış bir belediye başkanı olarak bu kentte iz bırakanlardan olacaktır.

Demem o ki; Erzurum'da AK Parti'nin temsilcisi olarak bilinen (İl Başkanı ve vekiller kusura bakmasın,) Sayın Sekmen'le siyaset pistinde yarışmak o kadar da kolay değil yani!

Bize düşen, memleket ve Erzurum için iyi yolda yürüyenlere, iyi yolculuklar, demekten başka ne kalır ki!

Kısa telefon görüşmemize son noktayı koyan Kırkpınar, "herkesin niyeti, nimeti olsun," dedi ve yineledi, "biz iyi yolda olmanın huzurunu taşıyoruz!"

Ne güzel bir cümle değil mi!

Bu cümleyi kim kurarsa kursun, bu köşenin yazarı yazar bunu be abi!