Bunu hep diyoruz:
“Mevzu Erzurum olunca, kendimizi ezmeye adeta yer arıyoruz!”
Sebebine gelince…
Hatırlarsınız, geçtiğimiz ay Türkiye’nin önde gelen yemek ve mutfak dergilerinin editörleri ve birbirinden ünlü gurmeler Erzurum’a gelmişti… İki gün süren Erzurum gezilerinin ardından İstanbul’a döndüklerinde birçoğu sosyal medya hesabından, bir kısmı da çeşitli yayınlar üzerinden Erzurum izlenimlerini aktardı…
Neye vurgu yaptılar, biliyor musunuz?
Mealen şuna:
“Biz, Erzurum mutfağı kadar zengin ve geniş tat yelpazesine sahip bir kent daha görmemiştik…”
Yani?
Yanisi şu beyler!
Erzurum, yöresel tatları ve birbirinden farklı yemek çeşitleriyle bile Türkiye’de marka olabilecek bir niteliğe sahip…
Ama bunu biz biliyor muyuz?
Bilmiyoruz…
Çünkü biz bu tatların tadıyla tatlanmak yerine, birbirimizin tadına bakmaktan başka hiçbir iş yapmıyoruz…
Tabi birbirimizi yemek suretiyle!
EKMEKTE BİR GARİP OYUN!
Erzurum’da ekmek zamlarıyla ilgili olarak alttan alta bir gündemdir ki oluşuyor…
Mevzu şu:
Erzurum’da ekmek 1 Mart itibariyle 1,25 liradan satılacaktı; ancak bu pek mümkün olmadı; çünkü fırıncılar arasındaki rekabet yüzünden yeni tarifeye geçilemedi!
Yanlış anlaşılmasın!
“Ekmek zamlı tarifeden satılsın!” şeklinde bir uğraşın peşinde değiliz; sadece bir uyarıda bulunup, bu bahse noktayı da böylece koymuş olacağız…
Şimdi…
Ekmeğin normalde 200 gram olarak üretilmesi lazımken, kimi fırınlarda ve imalathanelerde gramaj 175’e kadar geriliyor…
Yani?
Yanisi şu beyler!
Fırınları denetlemenin zamanı gelmiş de, geçiyor bile!