Birbirimize beyefendi, hanımefendi diye hitap eden bir milletiz. Bütün çocuklara “yavrum” diye hitap ederiz! Başkasının acısı ise kendi acımızdır!

Ağaca çıkıp orada kalmış, komşumuzun kedisi hepimizin kedisidir, oradan hep beraber indiririz.

Sokağımızın köpeği aç kaldı mı, hepimiz bir birimizin yüzüne bakamayız!

Komşumuzun ağacına veya mahallemizdeki ağaca birisi bir zarar verip, dalını mı kırdı; hepimiz üzülürüz! Ormanları korumak için devletimiz ve hepimiz azami dikkat ederiz(!). (Burada bayağı abarttım, kabul).

Bir yerde yaşlı, engelli, hamile, çocuk mu yardım için desteğe ihtiyaç duyuyor; hepimiz yanındayız, hepimiz kendimizi sorumlu tutarız! Toplu taşımalarda yerimizi zaten başkasına verebilmek için oldukça ısrar eder(!) ve yerimizi verdiğimizde de vicdanımız çok mutlu olur!

Herhangi bir fikir ayrılığında, trafikteki bir hatamızda, bir yerde yanlış bir iş yaptığımızda özür dileriz; bağırmayız, hakaret etmek aklımızın ucundan geçmez!

Alt katta, bitişiğimizde oturan komşumuz rahatsız olmasın diye maksimum çaba gösteririz! Ortak kullanım alanlarımızı “aslan yattığı yerden bellidir” düşüncesi ile çok dikkatli ve temiz kullanırız!

Hiçbir yere çöp, poşet atmayız; her yere atılan bir artık dünya için bir kir, bizim için büyük bir ayıp ve dünyamız için oksijen kaybıdır!

Cadde ve sokaklarımızda trafik aksamasın diye çok dikkatli davranırız. Aracımızı trafiği ve başkasını engellemeyecek şekilde park ederiz. Düğün derneğimiz varsa ve sevinçliysek, içimizdeki heyecanı başkalarıyla paylaşmak için onların da mutlu olabilmeleri ve bizim için en iyisini istemeleri için güzel işler yaparız! Mesela gülücükler yüzümüzde çiçek açarlar! Konvoy ve korna çalarak insanlara psikolojik şiddet uygulamaz, kendimize bed-dua ettirmeyiz!

Bize yardım edip, sağlığımızı kazandırmaya çalışan doktor ve bütün sağlık personeline gayet kibar, nezih davranırız!

TBMM başta olmak üzere bütün platformlarda, bütün meclislerde, sorunlara odaklanır, aklımızı maksimum seviyede kullanabilmemiz için bütün sorunları konuşarak çözeriz!

Biz bütün meselelerimizi başta ev ve aile içi olmak üzere konuşarak çözebiliriz.

Çünkü biz insanız!

Biz insanız; aklımıza karşımızdaki muhatabımıza saldırmak, bağırmak, hakaret etmek, yumruk atmak, posta koymak, küfür- hakaret etmek gelmez!

Bizler nazik insanlarız; bakmayın yazının başlığının “Elveda Nezaket” olmasına! Çünkü biz kitap okuruz, dünya klasiklerini, gelişimle ilgili kitapları, sosyoloji, psikoloji ve felsefe ile ilgili kitapları okur ve televizyonların şiddet içeren dizi ve programlarından yangından kaçar gibi kaçarız, eşimize- çoluk çocuğumuza şiddet uygulamaz, izlettirmeyiz!

Böyle bir millet olmayı umuyorum; umudum az olsa da!