Şöyle bir dikkat edince insanlar anlaşamıyorlar, görüyorum, buna inanmam için çok sebepler var, dalıyorum, çözüm eğitime dayanıyor illa ki!

İnsanlar sinirliler, kabadayı vari davranışlar ve şiddete meyilli görünüyorlar! Bakıyorsunuz haberlerde her gün polis, doktor, hemşire, öğretmen, şoför kim varsa bir takım insanlar saldırıya geçiyorlar! Silahlı, değnekle veya bıçakla ve sonuçta insanlar ölüyorlar, sakat kalıyorlar! Sosyal medyada kendisi gibi düşünmeyen herkese hakaret ediyorlar.

Tanınmak, isim yapmak; bir şey olamadımsa bari sert bir insan olayım kompleksi!

Üniversite mezun sayılarımızın, din eğitimleri yaygınlaşmasının, cemaat tarikat taraftarlarının artmasının pek faydası olmamışa benziyor(!) . Ters orantılı olarak ahlaksızlık, şiddet birleşerek nezaketi öldürüyorlar. Demek ki ahlak öğretilmiyor, insanlar gereği gibi eğitilmiyorlar.

Toplumda nezaketi yoran, yanından kovan her kimse iyi insan değildir.

Sabahleyin komşunuz görüyor sizi; özür dilerim akşam maç vardı, biraz gürültü yaptık. Yapma! İnsanların gecesi mahvoldu, belki uykusuzluk illeti, belki bir hasta var; özür dileyeceğin şeyi yaparsan, özür şaka gibi kalır!

Merdivenlere, parklara, otobüs duraklarına, çöp koyteynerlerinin etrafına çöp, izmarit ve poşet atmayın, lütfen! Arabadan izmarit, çöp atmayın! Ben atmıyorum, atılanları gördükçe de gerçekten çok üzülüyorum, kabul edemiyorum insanların barbar ve eğitimsiz davranışlarını!

Düğününüz, var hayırlı olsun, caddelerde, kavşaklarda, alt üst geçitlerde, sokak aralarında konvoy yapıyorsunuz; yapmayın; korna bir çeşit ses kirliliğidir, çalmayın ne olur? Trafiği kesmeye, insanları düğününe beddua ettirmeye niye bu kadar meraklısınız? İnsanlar görüyorum, beddua ediyor, lanet ediyor. Yol kesecek her eğlence, neşe başkaları için işkenceye dönüyor sonuçta! Ambulans, itfaiye veya polis aracı acil ihtiyacında sizin keyfinizi mi bekleyecek; yoksa böyle yol keserek ve yolun size ait olduğunu düşünerek mutlu mu oluyorsunuz?

Toplu tuvaletler, cami tuvaletleri, park bahçelerin bazı tuvaletlerini görüyorsunuz; bir insan tarafından kullandığını kimse iddia edemez.

Bu örnekler çoğaltılabilir. Aile terbiyesinden başlayarak, okuldaki eğitime kadar sorumlu tutulabilir insanlar. Ancak dizilerdeki tavuk keser gibi adam kesmeler, kabadayılığın primli gözükmesi, eşkıyalığın sempatik ve iğrenç bir saygıyla kutsanması sonucu toplum bozuldu. (Ocak- Temmuz 2024 arasında 205 kadın cinayeti işlenmiş, ana baba – evlat- komşu- alacak verecek katilleri ile şüpheli kadın ölümleri hariç).

Katiller resmen kutsanıyor, dizilerde!

İlim adamları, sanatkârlar, nezaket fışkıran dünya klasiği kitaplar ise gereken saygıyı maalesef görmüyor.

Kirletenlerin eğitilmesi, suçluların hak ettiği cezaya çarptırılması devletin aslı görevidir. Eğitim ise; gene devletin öğretmenlere bilinç ve sorumluluk yükleyerek yapacağı bir görevdir. Suçluların takibi, gerçek cezalarının kanunlara göre uygulanması görevi de devletin sorumluluğundadır.

Açıklaması şudur; devlet devletliğini yapacaktır.

Öğretmenlerimiz ve vatandaşlar da kendilerine, ailesine, çevresine okuma bilinci yükleyerek, eğitim seviyesinin yükseltilmesi ile toplumda saygı, nezaket, adap gibi kaybolan değerlerimizin yeniden kazanılmasına yarar sağlayacaktır!