Bu milletin destansı son direnişinin adı 15 Temmuz’dur!
Tarih, ölüme koşarak giden yiğitlerin adını takvim yapraklarından çıkarıp vatan toprağının bağrına o kutlu zamanda yazdı.
Onların da çocukları vardı…
Anne, babaları, yüzüne bakmaya kıyamadıkları sevdikleri vardı…
Eksik kalmış işleri, tadılacak aşları, yarınlara emanet düşleri vardı.
Bir anda hepsinden vazgeçip, vazgeçilmezin peşine düşmelerinin adı 15 Temmuz oldu!
Sen, şehit kardeşim elbet bizden bir teşekkür bekleyecek değilsin…
“Allah Allah” haykırışıyla tankların karşısına dikilişinden belli, bir nefeslik saltanata boyun eğmeyişin.
Kuduz köpeklerin hırıltıları ulumaları karşısında “Allah’tan kork sen kime kimin namlusunu doğrultuyorsun!” deyişinden belliydi gözü dönmüşlerin karşısında geri dönmeyişin.
Belli ki o şeref yoksunu hainlere neye rağmen senin pak alnına tüfek doğrulttuklarını hatırlatmak içindi vakur duruşun…
“…Kim cinayet suçu işlememiş veya yeryüzünde fesat çıkarmamış bir kişiyi öldürürse bütün insanlığı öldürmüş gibi olur…” Maide Suresi / 32
Ey Cehennem kütüğü; kendine gel demek içindi!
Ey insanlık belası; öldürdüğün ben değilim bütün insanlıktır bilesin diye hatırlatmak içindi!
Dinlemezdi onlar yiğidim seni…
Peygamberleri de dinlememişlerdi…
Hazreti Musa’nın peşinden çirkin çığlıklar atarak  denizin sularına gark oluncaya değin dinlemediler hakikati…
Hazreti Nuh’un gemisinin arkasından derin dalgaların içinde çığlıklar atarak boğuluncaya kadar anlamadılar…
Hazreti Lut’un yardımına koşan meleklerin onları yok edecek kuvvetlerini üzerlerinde hissedinceye kadar bilmediler hakikati.
Yine bilmeyeceklerdi ama sen o büyük lütfa mazhar olmanın zalimlerden kendini beri tutmak olduğunu bildiğin için dikildin karşılarına…
“Bir mahşer ve orada bütün hesapları en ince ayrıntısına kadar gören bir Hakim var!” demek için dudaklarının arasından söz yerine kan damlayan asilerin dikildin karşısına…
Vuruldun ama yıkılmadın yiğidim…
Zira sen Rahman’ın öl dediği yerde ölmeye sevdalandın.
Masumların, suçsuzların, güçsüzlerin yanında o kutlu müjdeye mazhar olmak için delik deşik olmasına göz yumdun bedeninin de masun bir insanın gözlerinde korku olmasına razı olmadın bu hayasızların!
“…kim de bir hayat kurtarırsa, bütün insanlığı kurtarmış gibi olur…” Maide Suresi / 32
Bu iki hatırlatmanın aynı ayet üzerinde gelmesi de bir işareti değil mi zaten, hakikat ve batılın yan yana durduğunun.
Biz senin hak üzre hayatını verdiğine şahidiz ey güzel şehit…
Evlatlarını, geride bıraktıklarını emanetimiz biliriz…
Aynı senin bu hayatı emanet bilip bizim yüzümüz solmasın diye Rabb’ine teslim ettiğin gibi!
Senin için ne söylesek az biliriz de susmaya ruhsat vermez yerinden kopayazacak gibi durmadan atan yüreğimiz.
Allah senden razı olsun ey şehit…
Allah seni başımızdan eksik etmesin yüreği dünyaya sığmayan gazi!
Se bu milletin has adamı olduğunu bedeli hayatın karşılığı gösterdin…
Bu millette sana layık olduğunu; bir olarak, iri olarak, diri kalarak kıyamete kadar gösterecek inşallah.
Sanılmasın ki, bir 15 Temmuz’umuz olduğu için yastayız…
15 Temmuz’da şerefsiz hainlerin karşısına dikilecek milyonlarca yiğidimiz olduğunu biliyor olduğumuz için…
Şükürdeyiz…
Secdedeyiz…
Hamddeyiz!