Eşek!

Adam yaşlı çiftçinin eşeğini 100 dolara alır. Çiftçi eşeği bir gün sonra teslim edeceğini söyler. Ertesi gün çiftçi adamın evine gelir, “Üzgünüm” der, “Haberler kötü. “Eşek maalesef sizlere ömür” der.

Adam, kamyonetin arkasına bakar, “E iyi, o zaman eşeğin parasını ver” der. Çiftçi, “Veremem”, der “Parayı harcadım”.

“O zaman eşeğin ölüsünü ver” der, adam!

“Ölü eşeği ne yapacaksın?” diye sorar.

“Piyangoda satacağım”.

“Piyangoda ölü bir eşek mi satacaksın, bu mümkün değil” der Çiftçi!

“Elbette mümkün, öldüğünü söylemeyeceğim”!

Aradan bir ay geçer, çiftçi adama rastlar, “Ne yaptın bizim ölü eşeği?”

“Dedim ya, piyangoda sattım, İki dolardan beş yüz bilet sattım. Toplam 898 dolar kar ettim.”

“Kimse şikâyet etmedi mi?”

“Sadece kazanan şikâyet etti. Ona da parasını iade ettim”.

Kedi!

Ünlü bir sanat koleksiyoncusu bir gün sokakta yürürken bir dükkânın önünde bir kedinin bir tastan su içtiğini görür. Tas çok değerli bir antikadır. Hemen dükkâna girer ve kediyi almak istediğini söyler. Dükkân sahibi olur, der, fiyatı 20 dolara anlaşırlar. Koleksiyoncu; “Lütfen şu tası da verirseniz, kedi o tastan süt içmeye alışmıştır, başka tasta yabancılık çekmesin” der.

Dükkân sahibi “Olmaz, beyefendi, o tas bana çok uğurlu geliyor, bu hafta o tas sayesinde 38 sokak kedisi sattım”!

Bu iki fıkra Daniel Klein ve Thomas Cathard’dan alıntıdır.

Yani dış güçlerin etkin olduğu coğrafyalardaki vatandaşların zekâsından (!) söz ediyor. Zekâsını iyi veya kötü yönde de kullansa, bu insanlar zor kandırılabilir. Ki amaç zaten kandırmak değildir.

Ekonomi bir bilimdir. Bizde ekonomi bilimi farklılık gösterir ve üretime dayanmaz. Aksaklık fakirlere refah zammı sözü canlı tutulurken, pratik uygulamada zenginlere vergi affı ile kendi içinde çelişkilidir.

En önemlisi de devletin önceliğinin vatandaş, sonra devletin işlerliği, sonra yatırım ve sonra yatırımcılar olmalıdır.

Bizde ise, önce ülkeyi yönetenler, sonra yatırımcılar, yabancı ülke vatandaşlarına yapılan yardımlar, devlet yöneticilerine yapılan israftan çok büyük harcamalar, sonra devletin işlerliği ve en sonunda da vatandaş, kuyruğun ucunda ise emekli, zavallı duruma düşürülen emekli gelir!